6
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2137
Okunma

Bir gün tan vakti ağarırken
Bir çocuk geldi adı ülkü
Türküler duyuldu ağlarken
Bir çocuk geldi adı ülkü
Kulağına ezan okundu
Onun adı ülkü konuldu
Ömür kısa dedi doğruldu
Oynayamadı hiç ülkü
Özü ateş, gönlü çilekeş
Görmedi ömründe hiç güneş
Bulamadı ne yaren ne eş
Bir çocuk geldi adı ülkü
Bir özlemdi Hakka kavuşmak
Günler uzadı yumak yumak
Olmuştu sanki Hakka adak
Büyüdü filiz gibi ülkü
Büyük suç Hakka boyun eğmek
Haksızlıkla alınır emek
Haykırdı gerçeği diyerek
Yürüdü ufka doğru ülkü
Bir çobandı vatanda ülkü
Ağırdı omuzunda yükü
Yoksa da sırmalı bir kürkü
Her yer benimdir derdi ülkü
Saldı sürüyü çıktı dağa
Dönüpte baktı bir sılaya
Bir düşünce sardı aklına
Bilmedi son kez çıktı ülkü
Sürüyü hep sardı çakallar
Ülkü teker teker yakalar
Boşanır bedeninden kanlar
Kaçırdı çakalları ülkü
O ülkenin kralı duydu
Hakkında yalanlar uydurdu
Boynuna zincir vurduruldu
Bir zindana konuldu ülkü
Yavuklusu kaldı sılada
Birde hasta yatan anası
Günler dört duvar arasında
Sıkışmış zannederdi ülkü
Mektup yazardı anasına
Bizimle derdi rüzgar ana
Hava,gece bizimle ana
Kağıtsız kalemsizdi ülkü
İnci gibi istiridyeden
Çıktı yanıp zindan içinden
Her şey tersine döndü birden
Allah diye haykırdı ülkü
Zamana yön verdi dur dedi
Allah içün zulme vur dedi
Ey gönüldaş kalk doğrul dedi
Geceye çıra oldu ülkü
Kafire boğucu dumandı
Hak divanında süt limandı
Sayende gafiller uyandı
Sonsuzluğa uzandı ülkü.
Mehmet BULUT
5.0
100% (5)