0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1060
Okunma

bahçeye indim,
beyaaz, melek gibii, bir portakal çiçeği..
arı hazretleri girmiş koynuna çiçeğin,
çalışıyor muu.. seviyor muu.. ne bileyim ben,
herhalde ikisi de var ki. bal çıkıyor bu işten
ve arı ayrıldı çiçekten.. vızz.. gitti..
her neredeyse petek yurdu..
yaklaşıp yakından iyice inceledim çiçeği
en küçükk bir hasar yok.. aklımm durdu
yine bembeyaaz.. yine meleek... çiçek
Zat-ı Perfect’im de böyledir işte..
böyle severim.. böyle ayrılır bırakırım
hasarsız zararsız çiziksiz.. çiçeğimi..
ne üzüp de giderim ne küsüp de giderim
yüklenip ayrılığı boynumu büküp de giderim..
be adam ayrılmak niye, kır dizini otur işte
sevdiğinin dizinin dibinde, eteğinin postunda..
denir ise, derim ki;
amanın dostlaar.. korkarım bir gün;
diye ki meselaa;
- öp bakim şunu.. öp öp.. hııı! seni gidi senii..
- neyi Sultanım?, daha neresi kaldı..
- eteğimi.. eteğimi......
- ha???
hahahaaaa..
ne biçim bir şiir değil mi......