Seyrana çıkalım divane gönül
Afet-i dilberler varmış görelim
Vahide sevdada zivane gönül
Dilfigar nasıl da körmüş görelim

Şad olsun gönlümün nizam-ül mülkü
Sevdandır güzelim asl/olan ülkü
Bu dehri Adem de ağlıyor bil ki
O,nasıl bir ömür sürmüş görelim

Cavlandır omuzda Leyla saçların
Şeyda’ya çevirir gizli güçlerin
Gökçe çiçeğisin dik yamaçların
Hele sevda nasıl vurmuş görelim

Kızıl kum çölünde olaydım serap
Çıplak ayağına olaydım çorap
Çorabı koruyan çarığın, turap
Bu sevda nasıl bir çormuş görelim

Mestane eyledi bakışın beni
Abıhayat eyler akışın beni
Nâr-ı kül eyledi yakışın beni
Mekansa Niğde’mi,Bor’muş görelim

Tin’ime elzemdir sende ki bu aşk
Dinlendirir Tin’i yapılırsa meşk
Bu dilfigârın ki çöllerde bir ışk
Lüzumsuz da nasıl tor’muş görelim

Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz

ETEK YAZILARI
Seyran:Gezme, gezinme.
divane : 1. Deli, kaçık, budala. 2.Bir şeye çok düşkün olan
Afet : Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın.
dilber : Alımlı, güzel kadın
Vahide.......:Tek,bir
Zivane : Zıvana,sınır
Nizam-ül mülk: Devletin egemenliği altında bulunan toprakların bütünü,halkın düzen içinde yaşadığı ülke
Şad:Sevinçli,mutlu
ülkü :1. Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey, ideal
Dehri : Çok bilgili kimse
Ömür:Doğum-ölüm arası zaman
Cavlan:Şelale
Leyla:Gece,gece siyahı gibi ,siyah saçlı kadın
Şeyda: deli; mecnun
Serap:1. Çölde uzaktan su gibi görünen ışık yanılması, ılgın. 2. Öteki dünya.
Çarık : 1. İşlenmemiş sığır derisinden yapılan ve deliklerine geçirilen şeritle sıkıca bağlanan ayakkabı:
Turap:Ayakkabı
çor : 1. Hastalık. 2. Sığır vebası.
mestane :. Sarhoş gibi, kendinden geçmişçesine:
Abıhayat:Efsanelere göre içen kimseye ölümsüzlük sağladığına inanılan bir su, bengi su, dirim suyu
Elzem: Çok gerekli, vazgeçilmez
Tin :Ruh
meşk :Usta âşıkların yeni yetişen ozanlara ders vermesi, saz ve koşuk çalışmaları.
ışk :XVI. yüzyıldan önce âşık ve başıboş derviş yerine kullanılan bir terim.
Tor: 1.Toy, işe alışkın olmayan (insan ya da hayvan için). 2.Ürkek, çekingen, durgun, utangaç. 3.Soğukkanlı. 4.Ters (kimse). 5.Aptal : Amma tor adammış! 6.Kendini beğenmiş, kibirli. 7.Toksözlü.

………………………………..TÜRKÇESİ………………………………..
)(-)(-)(-)(-GÖNÜLDEN YARALI BİR AŞIĞIM BEN-(-3-)(-)(-)(

Seyehate,gezmeye çıkalım sevdiğine düşkün gönül
İnsanı şaşkına çeviren alımlı güzeller varmış görelim
Ey gönül sevdada sınırlama vardır bir ve tektir sevgili
Gönlü yaralı aşık nasılda görmemiş hele bizde görelim

Gönlümün düzenli yurdunda sevenler mutlu olsun
Burada amaçlalan, hedeflenen ise senin sevgindir
Bu bilgili insanoğlu bu sebeple ağlıyor bilesin ki
Neler yaşamış neler görmüş gidip bizde görelim

Şelaledir sanki omzuna düşen gece siyahı saçların
Seveni deliye çevirir senin bilinmeyen gizli güçlerin
Sen mavi açan gökçe çiçeklerisin bu dik yamaçların
Sevdası sevdiğini nasıl vurmuş ne hale getirmiş görelim

Kızıl kum çöllerinde sevgilinin gördüğü hayal olaydım
Kızgın çöl kumları yakmasın diye çorap olaydım
O giydiğin çorapları koruyan deri ayakkabı olaydım
Bu sevda böyle nasıl bir hastalıkmış ki gidip görelim

Kendimden geçirdi sarhoş etti o bakışların beni
Efsanevi hayat suyu gibi gelir yüreğime akışın bana
O ateşinle yakışın vardı ki kül eyledi tüketti beni
Yer ise, Karacoğlan’ın gezdiği Niğde Bor’mu görelim

Ruhum için vaz geçilmezdir sana olan bu aşkım
Dinlendirir ruhumu sazlar eşliğindeki çalışma,müzik
Bu gönlü yaralı aşığın çöllerde dolaşan garip bir derviş
Aşık Lüzumsuzda Ürkek, çekingen,utangaçmış görelim

Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz