14
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1790
Okunma

dem solar kuytu gecelere ben sana küserim
esrik akşamlar dolaşır sokaklarımı kaldırımlar kendi halinde susar içine
eşkiya bakışlı saatler de hasret basar geceyi
gün soluksuz düşerken dudaklarına zamanın
zaman elleri kar kokan dağlara yaslanır
gözlerine savruk sevdaların dumanı çöker sabahların
yüreğimde senden kalma eski bir şarkının notası
ben kedimdeki sana küskün
bilmiyorsun bilsen ne farkeder sanki
unuttuğun yerde kır kahvesi kadar ıssızım şimdi
lal zamanlar kadar sessiz düşlerimde hep o eski şarkı ALTA GRACİA
yalanlarını sevdim yalan aşkın kadar yalancı
gidip gelmelerini denizle ayın dansı gibi kumsalı basmlarını sevdim
sen ey yalan dünyanın yalan yüzünden gelen adam
gelme artık dallarımı kırdığından bu yana rüzgarlar soğuk eser bu iklimde
bu iklimde herşey bana yabancı herşey sen kadar buz kesti
bu iklimde adı aşk olan yalan bir rüzgar esti
özlemedim desem yalan
yalan sensiz gecelerde dilenci bakışlı düşler kurmadığım
tuzu yakar hasretin dudaklarında tenime değen her dokunuşun
sussan ölecekmiş gibi oluırum
konuşsan mezarımda solgun karanfiller kanar
içimdeki o masum çocuğu öldürmesen yaşardım belki sensiz
say ki yoktu kulaklarıma fısıldağın aşk
say ki sen olmadın desem
diyemem dilim tutulur kalırım ölüm gibi ellerinde
hadi orman gibi bakma öyle
sen giderken küllerinde ağlayan ANKA düşer ellerine
ellerin is karası sür yüzüne utanma
ellerinde yaralı ANKANIN kanı sür vicdanına düşünme güller açsın kan kırmızı
ve git gidebildiğin iklime ardında böye masum bir çocuk ağlarken günahsız
gözlerim yüreğine asılı kaldı
bu hesap ne sende ne bende
bu hesap MİZANA kaldı
NİLÜFER GÜR GÖKDEMİR
23 EYLÜL/2010
04.20
5.0
100% (13)