DÖRT MEVSİM



Dört mevsim

Bahar

yaşam cetvelinde

bir süs...

Yaz

yaşamın sıcaklığı

dayanılmazlığı...

Hazan

gelince

azabı peşinde üzgün...

Kış’ı

düşünemiyorum

çok üşüyorum...


serapertence(gönülle sohbet)
----------------------------------------------------------------------------
Şu dört mevsimler yokmu? Herbiri yaşamın şarkıları gibi yer alırlar hayatımızda. Tat verenleri, acı verenleri de vardır; illede bolca hüzünlü, bolca olaylı son baharları. Hüzünlü dallar gibi titretir insanları. sağa - sola savrulan sarı yapraklar gibi savrulup gider bazı hayatlar. Ya aşk ve sevdalar? pek çoğu hüzünlü biter, bazıları da bin bir umut içinde yeniden başar.
İnsanına, yaşayanlara göre, güzel faydalarının yanında dertleride vardır, mevsimine göre değişen; cılız gaz lambaları ışığı ile aydınlanan, tezek yakıtları ile ısınan insanlarımız da var halen.

Anımsarmı acaba bunu, zemheride taze karlar üzerinde, bin dolarlık giysiler ve takımlarıyla kayak yapanlar. Sıcacık odalarda, yaş üzüm rakısını yudumlayanlar, başını uzatıp pençereden bakmak zahmetine katlanırlarmı?.. görmek isterlermi?... hatırlanırmı acaba?... partal elbiseleri içinde, gecenin ayazında kağıt tolayıp titreyerek konteynır kovalayanlar.

"Yaşamsa - yaşam, onlarda öylesini seçmiş" deriz; "mevsimlere hükmedilmez... onlar tabiatlarının gereğin yaparlar" diyerek savunma tesellisinin yolun buluruz.

Siz yazdıklarıma bakıp da içlenmeyiiz sakın değerli dost, bu da benim düşüncem, benim mevsimlerim... beni alıp götürdü, biraz değil hayli duygulandırdı bu güzel anlamlı şiiriniz. Duyarlı yüreginizi esenlik dileklerimle kutluyorm. Kemal Polat