13
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1639
Okunma
Ava çıkan genç adam, denk gelir bir kartala;
Yaralıdır kuşcağız, artık nasıl kurtula?
Kırpar kanatlarını, atar hemen kümese;
Keşke kartal orada, tavukları yemese !
Şok olur erkek kartal, tüm olup bitenlere;
Sinirlenir çıldırır, gıt gıdak ötenlere.
Gün geçtikçe üzülür, alışamaz bu hale;
Kümesin horozluğu, zavallıya ihale !
Bu durum,bahtsız kuşu, çok derinden yaralar;
Yaslı kartal derdinden, kendisini paralar.
Adam der ki kartala: “Tasalanma boş yere,
Ne gam çeker durursun, dinle beni bir kere.
Çok sıradan biriydin, kartal olduğun zaman;
Ama artık öyle mi; boşa inan ağlaman!
Olgun bir horoz gibi düşünsene kendini;
Yeryüzünde yok dengin, aş artık şu bendini.
Var mı koca dünyada, böyle görkemli horoz?
Kıymetini bilirsen elindeki büyük koz”
Avcının suratına kartal öfkeyle bakar,
Zehir gibi sözlerle adamı fena yakar:
“Beni ne hale koydun yolarak kanadımı;
Gökyüzünün şahıyken, rezil ettin adımı!”
Kartal göklerde mutlu, yerler ona dar gelir.
Sultan olsa istemez, uçamamak ar gelir.
Barınamaz kümeste, kartal ruhu taşıyan.
Muradım gülme artık, böylesi hallere yan!
Murat CANBOLAT
5.0
100% (13)