25
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1520
Okunma
Ne farkı var ki gelen akşamın
Özlemle geçen şu diğer akşamdan
Zavallı yüreğim yâr diye atar
Adını haykırır ritim tutarak
Hafif bir rüzgarla titrerken şamdan
Farkı yok bu günün geçen akşamdan
Bak Samire
Çile yağmurlarıdır dört mevsim yağan
Özlemlerim üşüdükçe üşüyor
Takvimden yaprak her gün düşüyor
Benim bu sevdama herkes şaşıyor
Vura vura yara yaptım düşümü
Kara sevdalara saldım başımı
Sen varsın sazımda türkülerimde
Özlem ektin yüreğime yıllardır
Dağ oldu hasretim bilsen Samire
Derim ki bunda da bir hayır vardır
Bu şehirde beni bulsan Samire
Eylül akşamın da ben yine sensiz
Derler ki ayrılık olmaz nedensiz
Ben sensiz isyanda sen ise bensiz
Sessizce bir çıkıp gelsen Samire
Gözümden sakındım sevdiğim deyi
Aratmaz cemalin güneşi , ay’ı
Karşımda oturup bir ömür boyu
Benimle ağlayıp gülsen Samire
Bak Samire
Ne bir huma kuşu nede bir turna
Ne selam getirir nede bir haber
Zaman mı değişti biz mi geciktik
Yok sa bu zamandan biz mi bihaber
Gül kurusu akşamlarım nerede
Yollara ekilen özlem kalmamış
Kara sevda dedikleri bu dertten
Kimse murad alıp iflah olmamış
Bak samire
Kim sarar ki yara olan döşümü
Şimdi hangi taşa vuram başımı
Duygu denizinde boğuluyorum
Şirazem tutmuyor dağılıyorum
Zora ki meçhule yol alıyorum
“Yine Hasret hasret bitmeyen çile
Göz yaşı dökerek ne geçer ele
Küskünüm konuşmam kendimle bile”
Hafif bir rüzgarla titrerken şamdan
Farkı yok bu günün geçen akşamdan
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (18)