kayıtsız sarhoşluk yuvalanıyor beynimde
sanki
dudaklarım kurumuş nehirden alıntı
yoksa rüyamı yaşadıklarım
bir adım ötede mi gözlerin
eyer gerçekse
neden gelmiyorsun peki
neden bu giz sevda sözü vermişken
hadi
uzakları yakın yap bana ağlamadan
hıçkırık şerbetini verme elime şafak rüzgarında
üşürüm o zaman işte



sen benim sırdaşım
sen dar ağacına giderken fani ömürde
candan tutan tek yoldaşım



heybemde onlarca nefes varken
içimi acıtmadın yalnızca sevdin
türkü tadında kapadım gözlerimi yanında
seher zamanı uyandım
sen bilmedin



kadınım yağmur bakışlım
ürperme vakit hazan bile olsa
içinde ki sevdam bir kalkan gibi sarıcak
bak görüyormusun?
kar altında gece
kanım ateşi körlüyor durmaksızın
sebepse hasret sadece
tabi ki
niyeti bozuk arzularda oldu elbet
hınzır bir kedi gibi sokuldum mihrabına
itmedin beni içine aldın yalnızca



hadi
bir ömre sar beni
kördüğüm gibi........