Kendisini bir şey oldum sananlar Çiçek yerine pisliğe konanlar Bal diye pisliğe ekmek bananlar Siz çöplükte ben yurdumda yaşarım
Lütfen söz söylerken aynaya bakın Uzak durun bana gelmeyin yakın Mümkünse çöplükten çıkmayın sakın Siz çöplükte ben yurdumda yaşarım
Seni bekliyor ininde arkadaşın Seni çağırsada bacın gardaşın Ordan çıkma yüze girsede yaşın Siz çöplükte ben yurdumda yaşarım
Devlet ister ise yola çıkarım Girdiğin ini başına yıkarım Seni alır çöplüğüne tıkarım Siz çöplükte ben yurdumda yaşarım
Güvendiğin o dağların sis bürür Unutma it ürür kervan yürür Bel kırıksa yılan kuyruğun sürür Siz çöplükte ben yurdunda yaşarım
Öğretmenlik tek varlığım değerim Kul değil ALLAH’a boyun eğerim Vatanımı bayrağımı severim Siz çöplükte ben yurdumda yaşarım
GAZİ ÖĞRETMEN CEMAL ÜNLÜ
Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sağol dost sayfamda sizin yorumunuzu görmek bana daima onur verir Allah sizlerden razı olsun Gönlün hep istediğiniz duygu ve düşüncelerle var olsun Selamlar saygılar
Sağol dost sayfamda sizin yorumunuzu görmek bana daima onur verir Allah sizlerden razı olsun Gönlün hep istediğiniz duygu ve düşüncelerle var olsun Selamlar saygılar
Kabahat bunları adam yerine koyanlarda, kabahat bu kadar güçlü olan bir devletin gücünü gösterememe zaafı, kabahat bizi yönetenlerin gaflet ve dalalet içinde bulunmaları yüce Atatürkün dediği gibi on yıl önce kökü kurutulmuş olan terörü yeniden kudurttular en sonda açılım safsatalarıyla ve imralıdaki terörist başuyla yapılan gizli görüşmelerle adamlara kim bilir ne taviz ve vaatlerde bulundular insiyatif devletten çıkmış iktidar teröre teslim olmuştur.Referandum var diye gizli anlaşmayla ateşkes yapabilmektedirler bunun delili meydanda 13 Ağustos gününden bu yana teröristler bir kurşun bile atmıyor, yönetim yüce Türk devletini ve milletimizi teröristin karşısında aciz düşürmüştür, bu mağara fareleri kendisini bir şey zannetmektedir, bu millet gerçeği görmeye mecburdur işte Gazi işte şiir onların ne olduğunu anlatmaktadır Gazi hocamızı ve şiirini kutluyorum.Puanım tam.Yunus diyarından selamlar.
Sağolcan üstadım duygularıma tercüman oldunuz Allah sizlerden daim razı olsun İnşaallah bunların sonuda gelecektir buna inancım tamdır bu millet bir gün bizleri anlayacak tarih herşeye şahit olacaktır Tüm kalbimle selamlarımı saygılarımı sunuyorum üstadım
Sağolcan üstadım duygularıma tercüman oldunuz Allah sizlerden daim razı olsun İnşaallah bunların sonuda gelecektir buna inancım tamdır bu millet bir gün bizleri anlayacak tarih herşeye şahit olacaktır Tüm kalbimle selamlarımı saygılarımı sunuyorum üstadım
Öğretmenlik tek varlığım değerim Kul değil ALLAH’a boyun eğerim Vatanımı bayrağımı severim Siz çöplükte ben yurdumda yaşarım
GAZİ ÖĞRETMEN CEMAL ÜNLÜ
işte bu dörtlük kopardı beni," ben öğretmenim " evet biz öğretmeniz,şiirlerle toplum için varız,millet,vatan,devlet,bayrak,demokrasi,Atatürk,millî ve manevi değerler için varız,kutlarım değerli hocam,teşekkürler,saygımla,selamlar...
Sağol gönül dostu duygularımın tercümanı meslektaşlarıma canı gönülden teşekkürlerimi yolluyorum Allah sizlerden razı olsun selamlarımı sevgilerimi ve saygılarımı yolluyorum
Sağol gönül dostu duygularımın tercümanı meslektaşlarıma canı gönülden teşekkürlerimi yolluyorum Allah sizlerden razı olsun selamlarımı sevgilerimi ve saygılarımı yolluyorum
Öğretmenlik tek varlığım değerim Kul değil ALLAH’a boyun eğerim Vatanımı bayrağımı severim Siz çöplükte ben yurdumda yaşarım
İŞTE BENİM VATANSEVER ÖĞRETMENİM .DEĞERLİ MESLEKTAŞIM .SİZİNLE HEM BİR MESLEKTAŞ ,HEM ŞAİR ,HEM DE VATANSEVER BİR GAZİ OLARAK GURUR DUYUYORUZ . GÜN GELECEK O ÇÖPLÜKTE BİLE BARINAMIYACAK HAİNLER . HARİKA ŞİİRİN KAPAK OLSUN ONLARA .
Sağol can dostum Allah sizlerden razı olsun Duygu ve düşüncelerime tercüman oldunuz yüreğiniz dert görmesin beni onurlandırdınız KADİR GECENİZ MÜBAREK OLSUN sELAMLAR SAYGILAR
Sağol can dostum Allah sizlerden razı olsun Duygu ve düşüncelerime tercüman oldunuz yüreğiniz dert görmesin beni onurlandırdınız KADİR GECENİZ MÜBAREK OLSUN sELAMLAR SAYGILAR
Gazi Öğretmen Cemal Ünlü 12 Mar 2009 Kategori: Eğitim, Konya Haberleri, Yaşam
Yazar: tunahan
“Ben arena programında konuşan Gazi Öğretmen Cemal Ünlü Hüseyin Yavuz kardeşimi ve ailesini hiç mi hiç unutmadım. Ailesi ile hala görüşüyorum ne yazık ki kimse hala sahip çıkmıyor bu da benim gibi gazi ve şehit öğretmen ailelerini çok üzmektedir Millet meclisine bir kanun teklifi verdirdik bu kanunun çıkması için varsa tüm yardımlarınızı bekliyorum. Herkese şehitlik nasip olmaz selamlar” Yukarıdaki mesajı alınca çok sevindim. Hemen e-postasını alarak bağlantıya geçtim. Zaten okulumuz müdür yardımcısı Sayın Erol Çakır hocam ile Arena programından sonra internette ismini çok aradık fazla bilgiye rastlayamamıştık. www.muammertunahan.com ismiyle faaliyete başladığımız eğitim sitemiz böylelik sıra ilk önemli amacını sağlamış bulunmaktan büyük sevinç duymaktayım. Bundan sonra sitemizde sıkça ismine rastlayacağımız muhterem Öğretmenimiz Cemal Ünlü’yü sizlerle tanıştırmak istiyorum.25.01.1960 Tarihinde Yunak İlçesi Harunlar Köyü’nde doğmuş, ilkokulu bu köyünde, ortaokul ve liseyi Doğanhisar İmam Hatip Lisesi ve üniversiteyi Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesini1984 yılında bitirmiştir. 1986 yılında askerliğini Asteğmen olarak yapan ve 1987 yılında öğretmenliğe Gaziantep İslâhiye ilçesi Aydınoğlu Lisesi’nde başlar. Zorunlu hizmet görevi olarak Tunceli Pertek Pirinçci Köyü İlköğretim Okulu’na tayin olur. İşte bu okulda görev yaptığı sırada PKK teröristleri tarafından dört arkadaşı şehit edilir. Aynı baskında Cemal Öğretmen ağır yaralı olarak kurtulur. İki yıl Hacettepe de tedavi görür daha sonra Akşehir Selçuklu Lisesi, Selçuklu Akıncılar Ahmet Haşhaş İlköğretim Okulu, Konya Lisesi, Konya Atatürk Sağlık Meslek Lisesi’ne tayin olur ve hala aynı okulda çalışmaktadır. 12 yıl önce 6 meslek taşı ile birlikte önce kurşuna dizilen üzerlerine el bombası atılan ancak hain saldırıdan kurtulduktan sonra bile öğretmenlik mesleğini bırakmayan Cemal Ünlü, 12 yıllık yalnızlığını anlattı. “Devletime küskün değilim ama kırgınım” diyen Ünlü’nün kendi ağzından dramatik bakın hikâyesi…
“19 yıllık meslek hayatımın en kötü yılları Tunceli’de geçti. Ben aslında Gaziantep’te görev yaparken, 1992 yılında eşimin tayini Tunceli’ye çıktı. Doğal olarak bende atamamı eşimin yanına yani, Tunceli’nin Pertek İlçesinin Pirinçci Köyüne istedim. Bizi görev yaptığımız Pirinçci Köyü ilköğretim okulunun lojman olarak kullanılan ana sınıfına yerleştirdiler. Bizimle beraber okulda 8 öğretmen kalıyorduk. Okul Karakola 10 kilometre uzaklıkta olduğu için çok fazla güvenliğimiz de yoktu. Ama görev aşkı ağır bastığı için güvenliğimizi bizim için ikinci planda kalmıştı. Bizim için önemli olan bilgiye aç çocukları geleceğe hazırlamak ve yetişmelerine katkıda bulunmaktı. Bu duygu ve düşüncelerle göreve başladığımız okulda ilk hayal kırıklığım, eli silahlı Türkiye Komünist Partili gençlerin okula gelerek, bildiri okuması ve okulda bayrak asmamamızı, istiklal marşı ve and söylemememizi istemeleri oldu. Biz öğretmenlere eden olaylar karşısında okul idaresinin rahat tavırları, bizleri endişelendirmişti. Onların şokunu üzerimizden atamadan bu kez okula PKK’lı silahlı bir gurup geldi. İstekleri Komünist partili gurubunkilerle hemen hemen örtüşen PKK’lılar ek olarak, OHAL paralarını kendilerine vermemizi istedi. Öğretmenler olarak PKK’lı gurubun isteklerine boyun eğmedik ama okulumuzu basan gurupları jandarmaya haber veremiyorduk. Çünkü köy halkı şikâyet edilmesi halinde bizleri her iki guruba ispiyonluyorlardı. Sonu ölüm tehditlerine kadar varan olaylarla başlayan korku dolu günler, 15 tatile kadar sürdü. Tatilin başlamasıyla tüm öğretmenler gibi bizde soluğu memleketimizde aldık. Ancak yolculuğumuz başlangıcında Tunceli’de Jandarma İstihbarat ekiplerince durdurulduk ve PKK’ya yardım etmekten soruşturma geçirdik. 1 gün süren soruşturmanın ardından biz öğretmenler serbest bırakılırken, okul müdürü ve yardımcısının sorgusu tam 15 gün sürdü. Sorgulama sonu suçlu bulunan müdür ve yardımcısı, görevlerinden alındı. 15 tatilin sona ermesinin ardından görev yerimiz olan Tunceli’ye geldik. Okul müdürü olmadığı için vali ve kaymakamın zoruyla beni okul müdürü yaptılar. Göreve başlamanın ardından okulumuzda ciddi hizmetler yaptık. Ama okulumuza gelen gerek Komünist Partili gençler gerekse PKK’lı guruplar bize rahat vermiyorlardı. Bütün baskılara rağmen İstiklal marşını, andımızı okutturuyor Türk bayrağını ise şerefle okulumuza asıyorduk. Tehditlerle süren bir öğretim yılı sona erdi. Yaz tatilinde eşimle görev yaptığımız okula geri dönüp dönmeme konusunda aile meclisinde ciddi tartışmalar yaşandı. Tartışmaların sonunda babamın bana söylediği şu oldu: “Git görevini yap, canı sadece Allah alır kul alamaz” dedi. Bende bunun üzerine eşim ve iki çocuğum ile birlikte ikinci yıl görev yapacağım Tunceli’nin Pertek İlçesinin Pirinçci Köyündeki Pirinçci İlköğretim Okulu’na geri döndüm. Okula geldiğimde daha önce soruşturma geçiren ve PKK’ya yardım etmekten dolayı görevinden alınan kişinin tekrar okul müdürü olduğunu öğrendim. Eski müdür ve müdür yardımcısının göreve başlamalarıyla guruplar daha sık gelir olmuştu. Rahatsızlığımız hat safhaya ulaşın arkadaşlarla birlikte Jandarma Komutanlığı ve Tunceli Valiliğine yardım için başvurduk.
Ama kimse bizimle ilgilenmedi. Tarih 7 Ekim 1993 Perşembe. Saat 17.30’lar civarı. Eli silahlı bir gurup terörist önce okulumuzu kuşattı daha sonra daha sonra sınıflardaki bütün öğretmenleri benim ders yaptığım sınıfa topladı. Ölümü göze almıştım. İsteklerine karşı çıkıyordum. Beni dışarıya çıkartarak diğer arkadaşlarımı bir odada topladılar. Önce hepimizin nüfus cüzdanlarını kontrol ettiler. Yapılan kontrol ardından iki öğretmen arkadaşımızı bıraktılar. 6 kişi kalmıştık. Ben ranzaya yakın bir yerde oturuyordum. Aklımda hep ailem vardı. Biraz bekledikten sonra önce hepinizi ayağa kaldırdılar ardından da üç koldan silahlarla üzerimize mermi yağdırmaya başladılar. Buda yetmedi öldüğümüzden emin olmak için kafalarımıza kurşun sıktılar. Ben yaşananları an ve an hatırlıyorum. Sürekli şahadet getiriyordum. Daha sonra odadan çıkarken birde el bombası atan teröristler okuldan uzaklaştılar. Vücudumun birçok yerinden kan akıyordu. Teröristler gittiğinde eşim koşarak yanıma gelmişti. Durumu hemen jandarmaya haber vermesini istedim. Bir mucize olacak ki, o kadar kurşun arasında yara almadan tek kurtulan Şahin Tümer arkadaşımız olmuştu. Eşimin telefon ile çağırdığı Jandarma olay mahalline ancak üç saatte gelebilmişti. Beni kendi otomobilimle Tunceli’ye gönderdiler. Otomobili muhtarın oğlu kullanıyordu. Tunceli’ye köyden tam üç saatte vardık. Hatta muhtarın oğlu olaydan sonra otomobili yavaş sürdüğü gerekçesiyle yargılandı. Neyse 6 saatlik gecikmenin ardından Tunceli Devlet Hastanesine geldik. Tesadüf nöbetçi doktor Konyalı imiş. Ama ne sağlık memurları nede ambulans şoförü bana yardım etmedi. Doktor hemşerimiz olmasa inanın ölecektim. Doktor gerekli müdahaleyi yaptıktan sonra beni Elazığ Tıp Fakültesi’ne özel hareket timi ile götürdüler. Kafam kolum ve bacağım olmak üzere vücudumda 10 kurşun olduğu tespit edildi. Sol ayağımdaki yara ise oldukça kötüydü. Bana müdahale etmeye başladıklarında iki şey istedim. Birincisi aranızda Tunceli’li biri varsa bana müdahale etmesin, ikincisi ise kesinlikle kabadan iğne yapmayın dedim. Sol kolumda 5, sol ayağımda ise 13 santimlik kemik dağılmış olduğu için sol ayağımı keseceklerini söylediler. Daha sonra kesmekten vazgeçerek farklı bir tedavi uygulamaya karar verdi doktorlar. Üç ay hastanede hiç kıpırdamadan yaktım. İnanın vücudumdaki deriler yatağa yapışır hale geldi. İki yıl fizik tedavi için hastaneye gidip geldim. İki yılın ardından koltuk değnekleri ile Akşehir’de müdür yardımcısı olarak göreve başladım. Ama eşimi Akşehir’in uzak bir köyüne tayin ettiler. Geçici olarak eşimi merkeze zorla aldırdım. Yaşadığım bu olaylar inanın beni çok fazla yıkmadı. Ama eşime açılan dava beni yıkmıştı. Bizim törelere göre bir yakını vefat eden ailelerin bayanları bir hafta başlarını örter. Bizimde bir yakınımız vefat etmişti. Eşim doğal olarak okula giderken başörtüsü takıyordu. Sen misin başörtülü olarak törene katılan. Eşim hakkında istiklal marşına saygısızlıktan soruşturma başlatıldı.
Ben Tunceli’de bayrak astığım için değerlerime sahip çıktığım için ölümden dönerken, eşimin bu şekilde yargılanması beni çok yıktı.
Daha sonra 1998 yılında 24 Kasım öğretmenler günü için Konya’ya gazi öğretmen olarak çağırıldım. Dönemin İl Milli Eğitim Müdürü bir isteğiniz var mı diye sordu. Eşimde ne olur bizi Akşehir Merkezinde bir okula verin diye ricada bulundu. Müdür bey ne demek efendim yarın gelin işinizi halledelim dedi. Umutla gittiğimiz dönemin müdürü bizim tayinimizi Konya’ya yapmış. Eşimi Konya’nın bir köşesine beni ise okul müdürü olarak, bir başka köşesine yolladılar. Okulda inanılması güç başarılara imza attım. Ama bizim tayinimizi çıkaran sayın müdür veliden kayıt parası aldı diye müdürlük görevimize son verdi. Kısacası yaşadığım bütün bu olumsuzluklara rağmen devletten ve milli Eğitim Bakanlığından beni onura edecek bir onur madalyası verilmesini bekledim. Ama 12 yıldır kimsenin aklına bile gelmedim. Bu devlet bizim kesinlikle devletime küsmem ama kırgınım. Beklentilerim boşa çıkınca 19 yılın sonunda yaşadıklarımı kaleme alarak 24 Kasım öğretmenler günü anısına yazılmasını istedim.
Gazi Cemal Ünlü Öğretmenimden bu acı dolu hikâyeyi dinlerken kanım dondu!
Kanım!..
Adeta insan olduğumdan utandım.
Muammer TUNAHAN
Meram Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu
Beden Eğitimi Öğretmeni(ALINTIDIR)
SİZİ EN GÜZEL SİZİN ANLATACAĞINIZI DÜŞÜNEREK SİZİ ANLATAN BU YAZIYI EKLEME GEREGİ DUYDUM ÖGRETMENİM..HAYIRLI KANDİLLER...BU YAZI HER SORUYA YADA İTHAMA CEVAP NİTELİĞİNDEDİR......
************** BU VATAN VE MİLLET SİZİ GİBİ İDEALİST ÖGRETMENLERE MİNNETTARDIR ÖGRETMENİM***********
Sağol can dostum gönüldaşım bir arkadaşla sohbet anımı yorumunuza almanız inan beni çok duygulandırdı Allah sizlerden razı olsun Bu mübarek kadir geceniz hayırlara vesile olur inşaallah selamlar saygılar
Sağol can dostum gönüldaşım bir arkadaşla sohbet anımı yorumunuza almanız inan beni çok duygulandırdı Allah sizlerden razı olsun Bu mübarek kadir geceniz hayırlara vesile olur inşaallah selamlar saygılar
Sağol sevgili kardeşim bu kervanı yürütmek boynumuzun borcu olsun Duygularıma katılmanız benim için onurdur KADİR GECENİZ MÜBAREK OLSUN Selamlar sevgiler ve saygılarımla
Sağol sevgili kardeşim bu kervanı yürütmek boynumuzun borcu olsun Duygularıma katılmanız benim için onurdur KADİR GECENİZ MÜBAREK OLSUN Selamlar sevgiler ve saygılarımla
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.