Yüzümde belirginleşen kırık bir tebessümle
olmayışının ızdırabına saniye saniye akıyorum
hiç bu kadar belirgin olmayan düşlerimi
sessiz gürültüde siyah bir gülün
yaralarımı derinleştirdiği çukurlara bırakıyorum
sobelendim
herkes tanır oldu beni izbe köşelerin delisi

yüzümü gösteren aynalar
saatin ahmaklığına teğet geçti
nerden baksan tutarsızlık

hani denizi görmeden yaşamak varya
gözlerim amalığa mahkûm
ve ihanetine şahitlik eden yüzüm
yanlışlarını doğrularıma nikahladı

anlamlı sözcüklerim vardı kendimce
sana göre anlamlı değildi belkide

her defasında seni anlatmaya çalıştığımda
ne yazacağımı bilmeden başlıyordum
bitkin başlıyordum daha ilk harfime
parağraf başlarına düşen seni seviyorum cümlesi
içimi kanatıyor
ve kent esaretinin altında yalvarıyor
sen gibi başımı omzuna yaslayıpda
gözyaşlarımı korkusuz sunacagım
sonunda aşalanmayacağım kimsem yok

iki nefes arası aşkın yerleşmiş
Ateşe müebbet son demleri gençliğim
gittiğin dilenci yollara gözlerimi sadaka verdim
makamsız umudumu yok et sihirli bakışlarınla

üşüyordum ıslak satır aralarında soluğum buz kesmiş
soluksuzluğumdan pay çıkar
kaybetmişim benliğimi kayıplardayım
ruhunun olmayışında karalar bağlıyorum
siyah bir gülüm işte
kaybettim kayboldum
adresi kayıp benliğim aranıyor
gözlerin avuçlarıma düşüyor
saçlarında cinayetlerimin maktulleri

bir ben yok artık sana verebilecegim.
senden geriye kalan ne var söylermisin
yüreğimdeki sevda olduğu sürece biz seninle bitemeyiz
yüreğimdeki sevda tomurcukları yeşermediği sürece
ben siyah bir gülüm işte
kokum sana hasret pervane.
yarım bırakılmış bir şarkısın dudaklarımda
hiç kimsenin bilmediği
hâlâ söylüyorum hiç bitmedi melodin
bitirmeyede yok zaten niyetim
ben sende köleyim,asudeyim...



Fırat kardeşime(Yanlızlık Abidesi) şiire verdiği destekten dolayı teşekkür ediyorum iyiki varsın kardeşim ve hep ol emi...