1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1378
Okunma
ay bu gece yetmiyor tesadüf cinnetime
yetmiyor yaktığım ateşler sesini ısıtmaya
sesin kutuplarda yavru bir penguen -annesi karşı buzulda sımsıcak
dağların arasından göster kendini artık deniz
tozu dumana katıp geldim şehirlerden sofrana
sofrana kurdum, güneşi, mitleri
gelinliğimi çimenlere boyadım sofrana kuruldum
denizin tuzundan kattım pişirdiğim aşa
ağaçlar sevişiyordu gördüm yalınayak
ağaçlarda zeytinler egeli
iki kayık denizde yanyana geçerken yolunu şaşıran istavritler aşkı hiç tadamayacak
ne acı...
ay bu gece yetmiyor karanlık cennetime
dalgaların arasından göster şefkatini sevgili yunus
aynı denizde yüzmek yetmiyor mu çocuk doğurmaya?
çocuk doğurmak öfkesini çekmiyor mu Hera’nın?
Ağaçlar ağlıyordu gördüm hıçkıra hıçkıra
gözlerin göllere düşmesini seyrederken gelen vahşi atlar sevgisiz kalacak
ne korkunç...
vahşileştiren sevgisizlik değil mi zaten atan kalpleri?
Yeni’den dönüyorum ter içinde gömleğim eskiye uğramadan kaça koşa
yeniden geliyorum sanki hiç uğramamış ayaklarım bu coğrafyaya
ağaçlar gidiyordu sustum dilim tutuldu, kirpiklerim mızrak
köpekler mi insanlar mı uykusuz?
ışığı yaktınız karanlıkta olduğumu anladım
korkuyorum, gereksizse lüften kapatınız...
melisaiclal
31.08.2010