3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1233
Okunma
kırk merdivenden düşen güneş
tepe taklak zamanlarda çırpınan kalem
sahra yangınında saklı
çöl güzelidir
dudaklarındaki gece düşü/ ömrümün...
dişlerimin arasından sızan
serin bir sesleniş
ta derinden
ırmak ırmak akan yüreğe
kana/ya kana/ya içtiğim özlem...
hiç bir mevsim solmadı aslında
ve hiç bir zaman akrep yelkovana küs değildi
martı kanadından mavide damlamadı
avuçlarımda sadece
bir tutam kırmızı
hiç e dair
ne almira yı özlüyorum
ne parisi
seni de sevmiyorum artık
koca memeli falcı
seni de sevmiyorum ay düşüm
içimden şiirler geçiriyorum sadece
arabesk bir travmada can verirken kağıt
bir tutam rüzgar
yutkunabildiğim