Ben bu şiiri eleştirirken, genel düşüncelerimin yanısıra Afet Hanım'ın da yarım kafiye ile ilgili görüşüne katılmadığımı belirttim.
Düşüncelerimi iki madde halinde sıraladım. 1. maddede Afet Hanım'a katılmadığımı ifade ettim. 2 madde genel bir dilekti. Afet hanımı hedef almadım.
Yarım kafiye konusunda aynı görüşteyim. Elbetteki yerli yerinde olursa tam ve zengin kafiyeler daha da hoştur.
Geçmişte yaşamış ve bugün de gönül tahtımızda oturan şairlerimizin şiirlerinde zorlama olduğunu düşünmüyorum. Öyle bir üslup benimsemişler ve yazmışlar.
Afet hanımın bir konuda fikrini almak isterim.
Örneğin; ayak yapıyorsunuz:
Aşağıdakilerden hangisi daha hoş sizce? Okuyun lütfen seslice, kulağınıza hangisi daha hoş geliyor.
1- kömür - şükür - özür
2- açmak - göçmek - içmek
...........
Hanifi Beye, Afet Hanıma ve tüm şiir dostlarına selam ve sevgilerle

ŞAİR:
Şair yaşadığı dünyayı,olayları ve insanları herkesten farklı algılayan bir kişidir.İzlenimlerini halka aktarırken diğer sanatçılar kadar rahat değildir çünkü ne günlük konuşma dilini kullanabilir ne de düzyazı tekdüzeliğini..Şairin dili diğer tüm yazın türlerinin dilinden üstün ve zahmet vericidir..

OZAN; HALK ŞAİRİ:

Sazlı saz şairleri ve sazsız halk şairleri, semaî, koşma, varsağı, destan, koçaklama, güzelleme, taşlama, ağıt gibi nazım biçimleri ve türleri ile tabiat, ayrılık, ölüm, kahramanlık, aşk ve toplumsal olaylar gibi konularda şiirler söylemişlerdir. Bugün de gerek saz şairleri gerekse halk şairleri, halk şiirinin yaşaması için gayret etmektedirler. Âşıklar, milli kültürümüzü, eserlerinde sade ve saf bir biçimde dile getirmektedirler. Âşıklar (ozanlar) gerek kendi dertlerini gerekse toplum dertlerini dile getiren şairlerdir.

İkisi arasındaki farkı göstermek amacıyla başladım.
Halk şiirinin özellikleri, genel olarak bakarsak, anlatım içten, yalın ve canlıdır. Edebi sanatlara fazla yer verilmez, kafiyeleri genellikle yarımdır, hatta redifleri ve ses benzerliklerini de kafiye gibi kullanırlar. Genellikle7 heceli,8 heceli ve 11 heceli yazarlar. Ve mahlas kullanırlar.

Hanefi Bey’i ben şahsen de tanırım, kendisi şairdir, mahlas kullanmaz, şiirleri cumhuriyet dönemi, şiirlerine daha yakındır. Âşık Obalı’ya ben neden yarım kafiye kullanıyorsun demem, ama Hanefi Bey’e derim. Kafiyenin en tatlısı yarım olandır demişsiniz, bunu kabul etmek mümkün değil, ozana tatlı gelebilir çünkü yarım kafiyelerle bir konu bulunca yüzlerce dize yazabilir. Bir Namık Kemal, Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek, Yahya Kemal Beyatlı bilmiyorlar mıydı yarım kafiyenin güzel olduğunu da kendilerini zorlamışlar kafiye için.

“Şiirlerimizde hatalar olabilir. Bunu dostça uyarılarla düzeltebiliriz.
Bir şiir eleştirilirken amaç, üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi olmalı? “ demişsiniz.

Bunu bana dememeniz gerekirdi, bu sitede herkes biliyor ki hece şiirlerinde hata gördüğüm zaman şairi bazen açıktan bazen özelden uyarırım, tabi ki uyarıları dikkate alıp düzeltenler olduğu gibi, özellikle “gönül adamıyım” diyen ozanlar çoğunlukta olmak üzere tepki verenler de oldu, onun içindir ki fazla uyarı yapmamaya çalışıyorum. Hanefi Bey sanırım ben çıktıktan sonra asmış olacak ki şiirini görmedim, görseydim söylerdim de. En azından bir defa kızarsa bir daha da söylemezdim. Daha güzel bir dil nasıl olur anlamıyorum, bir veya birkaç hatasını düzeltmesi için uyarmak için yarım sayfa övgü mü yazmak gerekiyor, bu sayfada zaten övenler övmüş, alkışlayanlar alkışlamış. İki arkadaş bazı sıkıntılardan bahsetmiş ben onlara açıklık getirdim. Amacımız üzüm yemek de değil, bağcıyı dövmek de değil, sadece daha verimli üzüm nasıl yetiştirilir onun ipuçlarını vermektir.

teşekkürler...

o halde kelime "şekk" olacak değil mi? Ayrıca bu şekilde yalın kullanıldığını da pek sanmam...

benim kanımca arkadaş arapçaya tam hakim değil, türkçeye olmadığı gibi...

dediğiniz gibi güçlü değil şiir, biçimsel olarak iyi...

Ancak sizin şiir ve manzume arasındaki farklar konusundaki bilginize şaşırdım.

Bu şekilde bilmediğim kesin... hatta tersini bildiğimi de söyleyebilirim.

Hangi kaynaktan yararlandınız acaba ben de okuyayım onu...

teşekkürler...