Şimdi bir meyhane köşesinde
Sana hasret umutsuz hayallerle
Seni bir boşalan kadehlerde
Bir de yaktığım son sigaranın dumanında
Olmadı hasret türkülerinin efkârlı satırlarında
Seni karanlığa hapsolmuş yarınlarda arıyorum

Sesini duymak yetmiyorsa da bana
Mutluluk dolaşıyor damarlarımda
Sonra o kahrolası telefon kapanınca
Hasret yağmurları yağıyor üzerime

Sensiz üşüdüğümü anlıyorum haziran sıcağında
Sensiz içtiğim çay tat vermiyor eskisi gibi bana
Sana ulaşamayıp hasretini damarlarımda yaşıyorum ya
Sensiz siyah beyaz bir dünyada yaşıyorum sevgilim

Ne sensiz çekiliyor bu hayat
Ne de sensiz nefes alabiliyorum
Her ismin geçtiğinde boğazımda nefesim düğümleniyor
Sonra ağlıyorum utanmadan elinden oyuncağı alınmış bir çocuk misali

Bilseydim yaradan sana hasret bir ömür verecek bana
Yataklarda yılan gibi kıvranmayı nasip etsin
Senden ayrı kalmaktansa ölümü tattırsın bana

Resimlerin elimde seni arayıp soruyorum sokaklarda
Gören var mı söyleyin Allah aşkına
Hasretine artık dayanamıyorum ya
Ölüm tek kurtuluştur yalan dünya da
Bu dünyada kader kavuşturmasa da
Cennetin kapısında seni bekliyor olacağım sevgilim

ZÜLKÜF KILIŞÇI

gerçek aşkların ve aşıkların ölümsüz olması dileğiyle