4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1500
Okunma
"ateşte yanar mı kül olan."
ırmağın kıyısındayım.
ırmağın ortasında bir taş
taşın üzerinde bir tutam ot
çiçeğe durmuş.
mavi,
mor,
sarı,
beyaz...
gelip geçen suya düşüyor gölgem,
gölgemi yıkıyor su.
ve ellerimi.
ıslandığım yağmur,
yürüdüğümüz yollar gibi,
büküle büküle,
S(b)ana bulaşmış,
akıyor.
bütün sular,
denizde şimdi.
onun için girdiği(m)n bütün denizlerde b(s)en
ıslandığı(m) n bütün yağmurlarda
b(s)en.
güneş ülkesindeyim,
Anadolu’da.
ellerimi uzatıyorum
bir suya, bir güneşe
kırık bir gül dalı gibi düşüyor gençliğim avuçlarıma
ellerimi yıkıyor zaman .
kah şiirlere,
kah türkülere daldırıyorum
avucumdakini
tutturmak için
ne yapsam nafile
yeşermiyor.