Farkındamısın,
Hala temmuzdayız;
Yarısı da bitti üstelik.
Yağmur,
Hızını sürdürmekte,
Dışarısı da
Çıplak gezilesi değil.
Usuna düşüyor mu,
Bu denli soğuk temmuzlar?
Oysa haziranlar bile ne yakıcıydı.
Bu yaz yaz olamadı sensiz,
Geçen temmuzda da,
Donuyordum tek başıma,
Tenine dokunamamaktan,
Ve ayrılıktan.
Bu gazabımı tanrı’nın yoksa?
Bu denli yağmurlu,
Bu denli üşütesi bir yaz anımsıyor musun?
Sen olsan,
Çocuklarım olsa yanımda,
Bu yaz titretesi olamazdı ki.
Yatağımda
Yastığımda sen yoksan,
Eski yatak odamızda
Ya da gün doğumu,
Balkonda yalnızken,
Ve her yıl meyve veren ağaçlarım,
Çiçek açarken aşkımıza,
Ayrılığımız için,
Meyvelerden vazgeçmişse,
Yarına umut başlangıcı değilse,
Umut umutsuzluğa dönmüşse,
Dostlar,
Köşe başların da kaybolmuşsa,
Kardeş ‘sırra kadem basmış’sa,
Saatler durmuş,
Menekşeler solmuşsa,
Aşklar yalan olmuşsa,
Ben ne yapayım artık yaşam durmuşsa?