2
Yorum
0
Beğeni
4,5
Puan
1036
Okunma
burda kan var
ayaklarımı yıkıyor gürültülü
içimde bir acı yeşillendi kocaman ayakları var
bacakları kaslı, dağlardan geliyor ter içinde
sesinde bir inilti bir fısıltı bir çığlık saklı bana
Çat diye kırılınca taşlar dün bugüne karışacaksa
hemen karışsın sayılar sıfırlar anahtarlar
dayanmak; tutunmak incir ağacının en büyük yaprağına
nilüferle geçişler yapmak gölden çöle
-düşmek
sen değilsen denize atlamak nefessiz
ilk defa ağlamak kanlarla canlarla
-korkmak
masallardaki sönmeyen cadı ateşiyle körüklüyorum
başka eller giriyor resme bir anda ojeli, yabancı, tutkulu
kazan kaynıyor kurbağa bacaklarıyla,
biri gülüyor uzaktan
elinde anahtar,
elinde telefon,
elinde çay
“gelin” diye çağırıyor surların ardına
tek şahit var ortada kırmızılı güler yüzlü
iyi birer insan olursanız şirinleri görebilirsiniz diyor ve yokoluyor
ipte yürüyen dev tavşanın beyaz tüyleri tedirgin
anahtar veriyor gülerek,
çekiyor kapıyı, kilitliyor arkadan
yerlerde kan izleri, güller karmaşada
Freni tutmayan bir çocuk bisikletindeki akşam ezanı telaşıdır aşk
itiyorum gitmiyor
korkuyorum yürümesinden ateşin
pembe pijamalar giymiş bir kadın da cinayet işleyebilir
eğer gerekirse..
sessizce..
sahi külkedisinin elbisesi ne renkti?
5.0
50% (1)
4.0
50% (1)