4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1493
Okunma
Geziyorken parkta; dinlenmek için oturmuş olduğum yerde,
Bir serçe konmuştu karşıma.
Birden dikkatimi serçeye taraf çevirdim.
Gagasında yemesi için dondurma küllahı vardı.
Anlamıştım, hayvancağız onu yemesi için
Gagasında taşıdığını.
Parçalayıp yemeğe başladı serçe.
Parçalayıp yediği yemeğin dağılan kırıntılarını ise
Sağlam parça bittikten sonra, kırıntıları yiyordu.
Birden; aklıma insan oğlunun fazla bulup
Attıkları ekmekler gelmiş oldu.
İnsan oğlu fazla bulur atar.
O hayvancağız serçe ise
Kırıntılar boş yere harcanmasın diye
Onlarıda yiyordu.
İçimdeki hafif bir ses tonuyla,
Hayvan işte, bunları düşünüyorya
Ne güzel.
Oysa insan oğlu öyle değil.
Fazladır yenisini alırız nasıl olsa
Hesabındadır.
İşte; düşündükçe hayvan olan serçe ile
İnsan olan yaratıklar arasındaki farkı görmüş oldum.
Hayvan düşünüyorda bunları,
Düşünce kabiliyeti olan insanlar neden düşünemiyor?
Sözde düşünen kişilermiş insanlar.
Oysa bunlara şahit olduktan sonra
Yalan olduğunu iyice anladım.
Düşünen hayvanlarda varmış demek.
Her şey net bir şekilde, gözle görünür oldu.
İnsan ve hayvan arasındaki fark buradan geliyormuş.
Serçe kadar olmayan insana ne demeli acaba,
Veya insandan iyi düşünceli olan serçeye ne demeli.
Fark burdan anlaşılıyor artık.
Her şey yüzeysel kadar yakınımızda geziniyor artık.
Baktıkça fark çözülecek,
Çözüldükçe her şey daha iyi anlaşılacak.
8.09.2009
Mehmet Taş
5.0
100% (1)