23
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
3912
Okunma

Sen buradan gideli sokaklar ağlamaklı
Kaldırım taşlarına yollara hüzün değdi
Zamanın sandığında bir dağ lalesi saklı
Menekşeler üzüldü, güllere hüzün değdi
Günler eşkiya oldu aylar döndü zalime
Cehennemden bir parça ateş düştü elime
Sessizliğe boğuldum konuşmak ne kelime
Muhabbeti unuttum dillere hüzün değdi
Işığımı kaybettim bir garip körüm artık
Çözüldü zincirlerim akıldan hürüm artık
Ferhat ile Mecnun’un yanında yerim artık
Dağlar boynunu büktü çöllere hüzün değdi
Deli oldu dört mevsim feleğini şaşırdı
Kim temmuz sıcağında böyle donar üşürdü ?
Takvimler her gün için iki yaprak düşürdü
Dünya dönüyor ama yıllara hüzün değdi
Tırmandığım zirveden yeryüzüne çakıldım
Ayrılığın, hasretin oltasına takıldım
Aşkın üzüm karası gözlerinde yakıldım
Alevler isyan etti, küllere hüzün değdi
Düşlerim bir gün çıkıp gelecek biliyorum
Sensiz yaşadım sanma her gece ölüyorum
Sazımın göz yaşını adınla siliyorum
Mızrabım şimdi öksüz, tellere hüzün değdi
5.0
100% (12)