7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1420
Okunma

ses yankısı
dağılır karabasanlarda
parça parça ahlarla
sessiz ırmak yatağında
çığlık çığlığa
ağaçların kuytularında
sahiplenmeden
bir iç denize
fırçanın dansı
ellerin uyanışında
mavi ateşte
yana yana
bir resim tutuşur
kor bakışlarda
kim için diye sormadan
karartma gecelerinde
ışığın söndüğü yerde
met cezirlerle
dönmekte dünya
yaşayanlarla yaşamayanların
ortaklığında
sıcak gülümsemeler
deprem kargaşası
kırık fay hattında
bir kaosun ortasında
belirsiz gölgeleri
aynaların yansımasında
sahteliğin didişmesi
et ile tırnak gerçekliği
an geldi mi
karanlığın çekildiği
toprak duvarlara
eriyip gitmekte son çareler
ılgıt ılgıt esen rüzgarlarla
irkildiğinde
uyan
uyan ölmeden sessizliğe
bin ah kalır ölmelerde .
.
.
b@r@n