Ya Rab, acizliğimin şu ki büyük ispatı;
Her gün tövbe ederim ve bozarım yeniden.
Kararlı! Niyetlenir, kurarım hep saati;
Bazen hududu geçer ve azarım yeniden;
Her gün tövbe ederim ve bozarım yeniden!


En büyük düşmanını, içime zerk etmişsin;
Zerre bir an’da bile, beni terk etme ona.
Bende, zebun olanı, yakınından itmişsin;
Hasta, topal kuzuyu, al öne, koyma sona;
Zerre bir an’da bile, beni terk etme ona.


Bilirim kullarını test etmektir âdetin;
Her şeyde de istisna olur bazen bilirim.
Elbette sebepleri vardır her saadetin;
Sebeplere bırakma, korkarım irkilirim;
Her şeyde de istisna olur bazen bilirim.


Şu perişan halime, bakıp da hüküm verme;
Sonsuz merhametinden, bir nebze gönderiver.
Bize demişsin hani; kimsede ayıp görme;
Mevcut kusurlarımı, sevaba döndürüver;
Sonsuz merhametinden, bir nebze gönderiver.


Resulüne miraçta sormuşsun; neyle geldin;
“Günahımın çokluğu, sevap azlığı” demiş.
O ki, öyle diyorsa, ben ne söylerim bildin;
O bizlerin yerine birçok bedel ödemiş;
“Günahımın çokluğu, sevap azlığı” demiş.


Ancak, ibadet için yarattın mutlak beni;
Ne ibadet, ne zikir, ne şükür yapabildim.
Layıkıyla anlayıp, bilemedim ben seni;
Ne verdiğin ömürden sermaye kapabildim;
Ne ibadet, ne zikir, ne şükür yapabildim.


Salih Yıldız…29.06.2010






.