gündüzden hazırladım
gece göreceğim düşümü
şimdiden meraktayım
şimdiden çıldırık Âye

şiirini yazdım bile
daha şimdiden
ezberlimde şarkıyın sözlerini
dilimin ucunda hazır
resmini de akşam çizeceğim
gün batımına nâzır

beyaz örtülü masada
senin o en sevdiğin çiçek
erguvan çini vazoda
sen otururken sağımda
ben de solunda Âye

sâde takım elbisem
elimdeki kırmızı karanfil
bunlar hep senin için, bil

avuçlarım terliyor
gözlerim parlıyor
sevinç ferinden
kalbim çıkacak yerinden
daha şimdiden

saate bu kadar da sık bakılmaz ki
hem baksam da ne çıkar ki ;
akrep takıldı bir yere
yolkovan uyuşuk
zaman durdu Âye

hadi kapım çal zilini
hadi ellerim aç kapıyı
sen de sus artık yüreğim
sus artk be !



işte O !

çalındı kapım
vuruyor tak tak
işte geldin bak
hadi aç kapıyı
hadi gir içeri
hadi gel artık Âye

içim böyle der de
ahhh
nerde, nerdeee !

o an kapandı
hayal denilen perde
olmaz olsun
sevda var serde

çalan saatin ziliymiş
gelen de sabahın ilk ışıkları
alnım buz gibi ter
yığılıp kaldım kapıda
boşa çıktın her sefer
yine yarım kaldım
yine hayle daldım Âye

hiç gelemeyecek misin
göremeyecek miyim seni
yine yığıldım kaldım orta yerde
düşürüp de bir derde
öldürecek misin beni Âye ?


düş de bile olsa
bir gün gelir misin
gelsen ne olur
ölür müsün

ölür müsün
Âye !



Muzaffer Yıldırım