GELME KÖYLÜM ŞEHİRE!!

Gerek yok ki görmek için sihire,
Bak bir köyündeki,çay’a nehir’e
Aldanıp ta teknoloji denen zehire,
Gelme köylüm gelme sakın şehire...

Sütün başka tatlı,ayranın başka,
Havasıyla,suyuyla gelirsin aşka,
Bak dedene,maşallah ZIPKIN o yaşta,
Gelme köylüm gelme sakın şehire..

Köyündeki geleneğin sağlam bir temel,
Testide su taşır,köy kızı EMEL,
O çeşme başında bir türkü söyle,çömel,
Gelme köylüm gelme sakın şehire...

Ahbın kokusunu unuttu gelen,
İnanki yok gelip te,gerçekten gülen,
Burada çok nadir,ecelle ölen,
Gelme köylüm gelme sakın şehire...

Davarını satıp gelen,düştü geçim derdine.
Geçim derdi unutturdu,yiğitliği merdine,
Gelen MUŞ’tan-Hakkari’den döndü Mardine,
Gelme köylüm gelme sakın şehire...

Köyde,her gördüğüne verirsin selam.
Burda rüşvettir diye edilmez kelam,
Dünyayı verseler,derim köyümde kalam,
Gelme köylüm gelme sakın şehire...

Unuttu şehre gelen,tası yayığı,
Taktı afilli kravatı,kesti bıyığı,
Burda,tabutun bile adı:imam kayığı,
Gelme köylüm gelme sakın şehire...

Şehirde hep bir gam var,her zaman telaş,
Ozan ERHAN’ı duymayanlara sen ulaş,
İstersen köyünde tezeğe-boka bulaş,
Gelme köylüm,GELME derim şehire....
15.05.2009 saat 01,00