Doyumsuzdunuz
göğü yırtarken pençeler
ince zarları didiklediniz
tellerime takıldı hoyrat elleriniz
dilimden dökülürken gam
Elifler devşirdiniz öksüz
Lamlar döküldü yaralarımdan
siz miydiniz neşter atan iblisler
kartal pençeli dualarıma


Laldınız
dil düzleminde
cûzler yarıldı teninizde
ceylan telaşıydı bakışlar
bakışlar ki ergen doğum sancısı
ceninler emzirdiniz kurak memelerden
günahtı sunaklara damlayan kan
Eliftiniz ince çizilen kader eziğinde
Lamlarda söküldü dudaklarınız


Seslendiniz
cılız ve feverandı çığlıklar
masum bırakmadı hoyrat eller
namus örtüsü çekildi ak patiskadan
bekçileriniz yanık sigara telledi
Amcanızdı ölüm nikahı kıyan
üstünüzde tepinirken Azrail
söyleyin gülüm siz hangi namusun
kaçıncı kurbanı Elif miydi adınız
Lamlara çekilen


Kanadınız
içten kopan damarlarınıza
avurtlara oturdu öfkeler
kınalar yarıldı ellerinizde
yüreğiniz takıldı hissizliğe
sıcaktı mezar toprağınız
üstünde kimsesiz kuşlar
peyiklerden dökülen ihanet
gelin çiçekleri tutuştu Tûr Dağında
dudaklarda gül kurusu şerbetler ezdiniz
yoksa muradınız Elif miydi Lam yazgısında

söyleyin kızım siz kaçıncı kurban
dara çekilirken tülden gelinliğiniz

şimdi bildim yirminci asrın utanç abidesisiniz
Afroditler güzellik tanrıçası olmadan önce…

adınız neydi Lam/Elif mi?

06.06.2010