Gidişin
Bir umudun yitirilişiydi sanki
Samire
O gün ne bileyim
Farklı geldi bana her şey
Gök yüzü bile ağlamaklıydı
Bir sıkıntı vardı içimde
Ha yağdı ha yağacak dediğim yağmurlar
Düşmedi bulutlardan
Fırtınalar her şeyi savurdu durdu
Telefonlarım çalmadı gün boyu
Yolda hiç tanıdık birine rastlamadım
Ne bileyim ben
O gün farkıydı her şey

Mahalleye girerken
Manav Mehmet amcanın sırtı dönüktü
Bakkal Rıza müşterisiyle konuşuyordu
Hayırlı işler dedim duymadı bile
Her gün evinin önünde ağaç sandalyesinde oturan
Süleyman dede bile yoktu yerinde
Evin kapısını sessizce açtım
Mahallenin meraklısı Keziban hanım
İlk kez laf atmadı
Nerden geliyorsun diye
Ev sahibi Fisun hanımda yoktu ortalıkta
Ne bileyim ben o gün farlıydı

Evimdeydim
Canım hiç bir şey istemiyordu
Yatak odama girdim
Uzandım yatağa
Hiç eksik olmayan iki misafirim
Yine penceremdeydi
İki sevimli kumru
Sanırım yemek istiyorlardı benden
Yem alıp pencereye vardım
İkisi de kaçmamıştı
Aldım birini avuçlarıma sevdim
Diğerini de tuttum sevdim kokladım
Yemlerini bıraktım
Bir tabağa su koydum
İkisi de ne yemi yediler
Ne de sudan içtiler çok garip
Ne bileyim ben
Farklıydı işte o gün

Yatağıma tekrar uzandım
Öylece kalmışım
Uyandığımda sabah olmuştu
Birde rüya görmüştüm içerisinde sen olan
Seni görüyorum
Kız arkadaşların var yanında
Bağırıyorum,adını haykırıyorum Samire
Duymuyorsun beni
Sonra bir otobüs durağındayım
Bakıyorum otobüsün içinde sen
Ayağa kalkıyorum,el sallıyorum
Görmüyorsun
Kapıya koşuyorum
Kapıyı yumrukluyorum
Şoför açmıyor kapıyı
Oracığa
Yığılıp kalıyorum kaldırımlara
Ne bileyim ben
Ogün farklıydı işte
O gün farklıydı Samire

Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz