1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1416
Okunma

Bir mum gibi karanlınkta kalsam korkuyor eriyorum
Kûçûcûk bir ışık dedim,çok şeymi istedim?
Ama ûşûyorum, tut elimden ne olur ey sevgilim
Sesin yok, fakat ılık bir nefesde çokmu bana
Dûşûnce sen aklıma, saman alevli bir ateş oluyorum, yakıp kavuran.
Önce yûregimi kavuruyor, sonra serabımdaki çölleri
Dusunce gozlerin aklima, diniyor alevim
Kor olup kûle dönûyorum ansızın, soğuyor, buz kesiyor ellerim.
Azgın bir nehir gibi çağlamak ister yûreğim,
Koca bir umman olmak,savurmak kederleri
İçimde yok etmek istediğim, tûm acıların inadına
Fakat yapamadım, bir tutam kır çiçeğine yenik dûstû gözyaslarım
Sûzûldû usulca, soğuk yanaklarımı ısıtarak
Yine dindirdi hayalin, icimde kopan o fırtınayı
Çaresizim bir cıkmazda, zifiri karanlıkta
Çare degil bana gece lambaları, çare değil soguk kaldırımlar
Tut elimden ne olur, bak yokoluyorum çaremin çaresizliğinde.
Artık ne bir baharım, nede bir tomurcuk bahar dalında
İnce bir çiğ tanesiyim, uçsuz bucaksız bir vadide
Avuçlarda solan bir gûlûn acısı, belki bendeki
Belkide peşinde hazan rûzgari olan kuru bir yapragın çilesi
Başaramadım okyanusda, bir kum tanesi olmayı,
Yunusun karnındaki yunus gibi vuruldum kıyılara
vuruldum kıyılarına kum taneleri gibi.
Neredesin ey söken şafağimin ilk ışığı, çalı kuşlarının ilk çığlığı
Ufuğa bakakalan gözlerim artık bitap düstü
Hasretin acı veriyor,
Yoğur beni ilahi bir ask ile, ey ulvi dûşûncelerim
belki uslanir huzur bulur kalbim
Kavuşmakmı? belki bir gûn ..….