9
Yorum
0
Beğeni
1,0
Puan
1331
Okunma

O salı sabahı ne güzeldi aşkım...
Gökyüzü masmaviydi
Güneş sanki bizim için doğmuştu o gün
Ocağın ortasında günlük güneşlik bir havaydı...
Beni öperek uyandırmıştın o gün
Zorlada olsa kalkmıştım o sen kokan yatağımdan
Yüzümü yıkayıp,kahvaltımızı etmiştik...
Ve sen
O çok sevdiğin kırmızı kazağını giyeyim mi? diye sormuştun bana
Bende sana ne giysen yakışıyor demiştim...
Aynana baktın,makyajını yaptın ve beni öptün...
Giderken de akşama ne istersin diye sordun?
Bende sen gel yeter dedim...
Nerden bilebilirdim...
O akşam bedenini beklerken ruhunun geleceğini...
Ve bir kör kurşunla can vereceğini...
OFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFF
Yatağımız hala dağınık sevgilim
Kahvaltı sofrası toplanmadı.
O çok sevdiğin kırmızı kazağın yatağının üzerinde
Yıkanmadı
Ve sevdiceğim bu gönül seni
Unutamadı...
Ocak 2004
Uygar Kaleci
Not:Yaşanmış bir hikayeden esinlenilmiştir.Olduğu gibi aktarmak istedim…!
1.0
100% (1)