0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1541
Okunma
BİR SİMİT HİKAYESİ
Güzel bir sonbahar öğleden sonrası
Günlerden salı Bandırma’da hava serin
Bol susamlı çıtır simitlerin tadında
Deniz kenarındayım dalgakıran sakin
Birkaç serçe ve güvercin beni izliyor
Çıtır simide ortak olmak niyetleri
Küçük parçalara ayırıp sundum bir simidi
İçine sevgimi de ekleyerek güvenli bir yere
Deniz kenarı olur da balıklar görmezden gelinir mi hiç
Derken balıkların sayısı arttı kuşlar ise her yanımda
Neyse ki martılar uzakta tedirgin değil balıklar
Kuşların bazısı simidi yavrularına taşıdı bir çırpıda
Sıra diğer simide geldi kendime ayırdığım
Tam yiyecekken onu iştahla
Bir çocuk beliriverdi yanıbaşımda
Belli ki aç korumasız giyimli mahçup bakışlı
Uzattım ona simidi sordum yermisin diye
Parladı çakır gözleri mahçup tavırla aldı simidi
Az ileriye gitti sarkıtıp ayaklarını oturdu deniz kenarına
Bir yudum kendi yedi diğerlerini paylaştı benim gibi
Sanki unutuverdi açlığını paylaştığında
Bir kuşlara,bir balıklara hak geçmesin diye eşit eşit
Son bir parçayı da kayanın üstündeki yengece sundu
Yengeç kayanın altına indi nasibini alıp da teşekküründe gülümseyerek
Ben paylaştım simidimi kuşlarla,balıklarla yüreği temiz çocukla
Çocuk paylaştı balıklarla kuşlarla son yudumu yavru yengeçle
Herkes aldı nasibini deniz kenarında bol susamlı çıtır simitten
Paylaştım,paylaştı,paylaştık aslında sevgimizi en içten.
Mehmet GÜCÜYENER.