18
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2579
Okunma

Ayrı şehirlere giden
Batık iki gemiden
Kurtulan yolcularız
Sen ve ben …
Bu sevda denizinde
Can simididir diye
Sarıldık birbirimize
Çırpnıyoruz işte
Ulaşmak için belkide
Bilmediğimiz sahile …
Yakamoz gecelerde
Aşka gelip delice
Seranatlar okuduk.
Mutluluk tezgahında
Umut sevgi dokuduk
Giyindik üstümüze…
Tutkularla örülmüş
Kölelik zincirini
Takarak belimize
Düşle gerçek arası
Bilinmeyen bir yerde
Yaşıyoruz öylece …
İçip aşk şarabını
Yürek kadehleriyle
Afrodit in elinden
Geçerek kendimizden
Nara attık hayata …
Ayıkken çekilir mi
Böyle deli bir sevda
Gerçekler tokat gibi
İner suratımıza …
Hani derler ki usta
Dağ dağa kavuşursa
Güneşsiz gün ışırsa
Gece gündüz olursa
Gerçek olur bu rüya
Öylesine imkansız
Yaşadığımız sevda
Bir ses der ki içimden
Bırak can simidini
Kes bu sevda ipini
Koşma hayal peşinde
Kaç kurtul yüze yüze .
MELAHAT ÇETİNKAYA.
5.0
100% (11)