12
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1587
Okunma

....................................
mezopotamya ovasının incisi
Kızıltepe’de
bir ciğercide/bir öğle vaktinde
dayanmaz açlığımı dindirmek için
iştahlı iştahlı
kuşbakışı yiyorum afiyetle
ben midemi düşünürken
dürümden büyük büyük parçalar koparırken
yanımdan esmer mi esmer kızlar
çelimsiz ihtiyarlar
ve anneler günü olsa da çaresiz anneler resmi geçit yapıyor
o an
o bakışlarda yediğim ne varsa kursağımda kalıyor
alıyor beni bin bir düşünce
çıkamıyorum manzaradan kendimi ona ince ince verince
mevsim mayıs
yakıcı güneş gökte her şeyden habersiz dans ediyor
yerde ise yoksul insanlar yaşamaya çalışıyor
yaşamaya tutunuyor
güçleri el verdikçe
mesela bir çocuk
mendil satıyor
atıyor kendini arabaların önüne
eve ekmek götürmek için küçük bedenini salıyor ölüm yönüne
on üç kurşunla babasıyla aramızda ayrılan
uğur kaymaz güvercinin bulvarı civarında
mesela bir kadın cigara içiyor
çocuğu kendini paralarcasına ağlıyor/belli ki bir şeyler istiyor canı
dağlıyor mor dağları/dağlar da ağlıyor bu duruma
ama umrunda değil bu vahim tablo annesi için
hayat devam ediyor nasıl olsa
nasıl olsa
o da büyürken ağladı
bağladı boynuna hayatın acımasızlarını
bitmek bilmez sızlamalarını
..........................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
9 Mayıs 2010,,,16.09
Kızıltepe-Mardin
5.0
100% (13)