ankara’da leylaklar hasret kokluyor ankara ‘da leylaklar bizi kokluyor.
ali ulubay
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
gittin gideli oturuyorum kendimle aslında şair şanslı oturacak birini bulmuş. Kendisi ile oturuyor. Ben böyle durumlarda hep yalnız otururum. Bundan sonra alacağım karşıma kendimi ve yanızlığımı azaltacağım. Güzel bir buluş, kendi kendine oturma buluşu beğendim. kimi göz kırpıyor kimi geziniyor şair lambalara da özgürlük vermiş, isteyen geziniyor. Ne hoş severim özgürce gezen nesneleri ben. Hele ki lambalar gezdi mi aydınlıklar geziyor demektir.
ankara ‘da leylaklar hasreti kokluyor. Yalnız, bu satırı incelemek lazım. Leylaklar, mis gibi kokularını; insanlar, tembelce ciğerlerine çeksinler diye yaratılmıştır. Yani edilgen bir özellikleri vardır. Görevleri bellidir, güzel kokularını yaymak. Yazarımız, birde üstüne insanların hasret kokularını da yüklemiş leylaklara. Yani insanlar yaşasın aşkları, ayrılsın. Hasret kokularını da leylaklara yüklesin. Leylakların sözcüsü değilim ama yorumcu olarak adil olmaya çalışıyorum.
eksik olmasın hayat istemeden yapar hasrete zam üstüne zam Bu satırlar müthiş. Sırf hasrete yapsa zam. Pişmanlıklara yapılan zamlara ne demeli? Ya suçluluk duygusuna? Ağır duygular zaten zor taşınıyor bide zam bindi mi, yürümek zorlaşıyor.
duyun vatandaşlar!
ankara ‘ya bahar gelmiş ankara’da leylaklar açmış
peh!
ankara’da leylaklar hasret kokluyor ankara ‘da leylaklar bizi kokluyor.
Şairin peh demesi çok hoşuma gitti. İnanmamış baharın gelişine. Ama bir yandan da inandırılmak istiyor. Cevap bekliyor. Birisi desin ki leylaklar hasret koklamıyor. Ama diyen yok. Leylaklar hasret kokluyor. Leylaklar bizi kokluyor. Bence de bir terslik var. Koklanmak için yaratılan leylaklar, hasret ve insanın tortularını kokluyor. O müthiş kokusunu leylağın, bastırmış insanların hüzün kokusu. İnsanların hüznü artmış, bahar bile bastıramamış bu ağır kokuyu.
Umarım bir ses duyulur bu şiire ve peh der. Hasretler bitti. İnsanlar mutlu Leylaklar mis gibi gelen baharla birlikte kokmakta.
Çok güzel bir şiirdi. Çok beğendim. Yorumlamak da çok zevkli oldu bu güzel satırları. Selam ve saygılarımla
Madem okul yıllarına döndük. Ben ilk okuldaykeyken çocuk klasiklerini okuyordum. Lİsedeyken de dünya klasiklerine merak sarmıştım. En büyük tutkum okumaktı. En mutlu olduğum anlarda okuduğum anlar. Ortaokul yıllarında, benim kompozisyonlarım da okunurdu sınıfta. Hatta arkadaşlar, öğretmenizmize gidip okumak istiyoruz ne yazıyor da 10 alıyor diyorlarmış. O da okurdu ve ben anlayamazdım neden bu kadar şaşırıldığını. Benim için çok doğal şeylerdi. Okumak, yazmak. Hiç şiir yazmamıştım ama. Şiir serüvenine yaşlanınca atıldım. İnsanın hamuru yazı ile yoğrulursa, çocuk bir kere okumanın tadını alırsa; yazma yeteneği de eğer hayal gücü de eklenince ister istemez oluşuyor sanırım. Yada doğuştan bilemiyorum. Şiirinizi hissettim ve dahil olmak istedim. Kolay hissediyorum duygu yoğunluğu olan kaliteli sözlerin yaşanmışlığını. Bu benim yeteneğim değil de sanırım çok okumanın verdiği sezgisel bir şey. Ben de okul yıllarına gitmiş oldum sayenizde. Hep ilgili olmuştum yazı ile. Farklı bir meslek seçtim, ama edebiyatta hiç kopmadım okuyarak devam ettim edebiyata yakın olmaya. Bu sene yazmaya karar verdim. Yada kendiliğinden gelişti. Hep roman tarzı birşeyler yazmaktı çocukluğumdan beri hayalim. Yazamayınca demekki hayal var yetenek yok dedim kendi kendime. Şiir, kendiliğinden başladı. Tabi çok acemice. Ama çok mutlu ediyor beni. Belki bir gün romana hazırlıktır bu deneme çalışmaları da. Kimbilir belki bir gn akar kendi kendine güzel bir roman sayfaya. Selam ve saygılarımla
İlkokul üçüncü sınftan beri şiir yazıyorum,şişman abla top oyna ile başlayıp Atatürk şiirleriyle devam etti.Her törene kendi yazdığım tören konulu şiirlerle katıldım,özellikle lise çağlarında Edebiyat Hocam kompozisyonlarımı sınıfa okurdu.Dönem dönem şiirlerimide.Bu günler benim için o kadar güzel günlerdi ki.Hep daha iyisini yazacağım diye sabahlardım.Uzun sözün kısası yazılı kağıt derken hiç gocunmadım.O günleri hatırlattığınız için bin kere teşekkür. İlk defa bir yorumu da etkili yorum seçtim çünkü şiirimeve yüreğimin diğer seslerine başka bir şeyler kattığınızı düşündüm.Sağlıcakla...
Teşekkür ederim, yorumuma anlam katmışsınız. Öğrenci kağıdı okuyor gibi hissetmedim, şiiri okuyup yorumlarken. Aksine benim de zaman zaman hissettiğim duyguların, sesini duydum şiirde ve dahil olmak istedim bu güzelliğe. Hissedlilerek yazıldığını hissettim ve zaman zaman muzip kokular almak da hoşuma gitti. Kısacası, öğrencilerden biri şiire dahil olmuş oldu. Selam ve saygılarımla
Çok mutlu oldum,şiirime yaptığınız yorumlara...Kendimi yazılı kağıdı okunan öğrenci gibi hissettim bi ara,okuduça yazdıklarınızı ve ilavelerinizi ayrı mutlu oldum.Yüreğinize sağlık, bereket ,mutluluk, güzel olan her şeyi diliyorum.Nice güzel şiirlerde buluşmak üzere ...
Madem okul yıllarına döndük. Ben ilk okuldaykeyken çocuk klasiklerini okuyordum. Lİsedeyken de dünya klasiklerine merak sarmıştım. En büyük tutkum okumaktı. En mutlu olduğum anlarda okuduğum anlar. Ortaokul yıllarında, benim kompozisyonlarım da okunurdu sınıfta. Hatta arkadaşlar, öğretmenizmize gidip okumak istiyoruz ne yazıyor da 10 alıyor diyorlarmış. O da okurdu ve ben anlayamazdım neden bu kadar şaşırıldığını. Benim için çok doğal şeylerdi. Okumak, yazmak. Hiç şiir yazmamıştım ama. Şiir serüvenine yaşlanınca atıldım. İnsanın hamuru yazı ile yoğrulursa, çocuk bir kere okumanın tadını alırsa; yazma yeteneği de eğer hayal gücü de eklenince ister istemez oluşuyor sanırım. Yada doğuştan bilemiyorum. Şiirinizi hissettim ve dahil olmak istedim. Kolay hissediyorum duygu yoğunluğu olan kaliteli sözlerin yaşanmışlığını. Bu benim yeteneğim değil de sanırım çok okumanın verdiği sezgisel bir şey. Ben de okul yıllarına gitmiş oldum sayenizde. Hep ilgili olmuştum yazı ile. Farklı bir meslek seçtim, ama edebiyatta hiç kopmadım okuyarak devam ettim edebiyata yakın olmaya. Bu sene yazmaya karar verdim. Yada kendiliğinden gelişti. Hep roman tarzı birşeyler yazmaktı çocukluğumdan beri hayalim. Yazamayınca demekki hayal var yetenek yok dedim kendi kendime. Şiir, kendiliğinden başladı. Tabi çok acemice. Ama çok mutlu ediyor beni. Belki bir gün romana hazırlıktır bu deneme çalışmaları da. Kimbilir belki bir gn akar kendi kendine güzel bir roman sayfaya. Selam ve saygılarımla
İlkokul üçüncü sınftan beri şiir yazıyorum,şişman abla top oyna ile başlayıp Atatürk şiirleriyle devam etti.Her törene kendi yazdığım tören konulu şiirlerle katıldım,özellikle lise çağlarında Edebiyat Hocam kompozisyonlarımı sınıfa okurdu.Dönem dönem şiirlerimide.Bu günler benim için o kadar güzel günlerdi ki.Hep daha iyisini yazacağım diye sabahlardım.Uzun sözün kısası yazılı kağıt derken hiç gocunmadım.O günleri hatırlattığınız için bin kere teşekkür. İlk defa bir yorumu da etkili yorum seçtim çünkü şiirimeve yüreğimin diğer seslerine başka bir şeyler kattığınızı düşündüm.Sağlıcakla...
Teşekkür ederim, yorumuma anlam katmışsınız. Öğrenci kağıdı okuyor gibi hissetmedim, şiiri okuyup yorumlarken. Aksine benim de zaman zaman hissettiğim duyguların, sesini duydum şiirde ve dahil olmak istedim bu güzelliğe. Hissedlilerek yazıldığını hissettim ve zaman zaman muzip kokular almak da hoşuma gitti. Kısacası, öğrencilerden biri şiire dahil olmuş oldu. Selam ve saygılarımla
Çok mutlu oldum,şiirime yaptığınız yorumlara...Kendimi yazılı kağıdı okunan öğrenci gibi hissettim bi ara,okuduça yazdıklarınızı ve ilavelerinizi ayrı mutlu oldum.Yüreğinize sağlık, bereket ,mutluluk, güzel olan her şeyi diliyorum.Nice güzel şiirlerde buluşmak üzere ...
bir tren gelir sanki seni getirir bağıra bağıra gider en ağır yükü hasreti taşır
en cigirkan halimle diyebilirim ki en acimasiz hasretlik nedir bir ben bilirim birde bendeki enfes bir siir di dost kalem hani bam teline vurulur ya iste oyle saygilarimi birakiyorum gonul sayfaniza
Çok mutlu oldum yorumunuza. Saygılar benden,sağolun sağlıklı olun. Acımasız hasretlik ise kişiden kişiye değişir sizinki baş sayfada mı bilmiyorum ama benim ''en''im dayım.Küçük yaşta öce baba sonra anne,beraber büyüdük sırılsıklam aşık oldu evlendi ve 7 sene sonra 3 çocukla kaldı ortada,hanımını kanserden kaybetti Allah iyiyi güzeli doğruyu korusun ,insanların gönlüne göre versin.Beterin beteri var şükür ki ne şükür halimize...
Çok mutlu oldum yorumunuza. Saygılar benden,sağolun sağlıklı olun. Acımasız hasretlik ise kişiden kişiye değişir sizinki baş sayfada mı bilmiyorum ama benim ''en''im dayım.Küçük yaşta öce baba sonra anne,beraber büyüdük sırılsıklam aşık oldu evlendi ve 7 sene sonra 3 çocukla kaldı ortada,hanımını kanserden kaybetti Allah iyiyi güzeli doğruyu korusun ,insanların gönlüne göre versin.Beterin beteri var şükür ki ne şükür halimize...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.