“İki dirhem bir çekirdeksin yine”
sanki tüm şiir kuyuları sana parselli
aşk tramvayından inerken Leylâ
cebimde kalmıştı iki inci küpe
oynak yılan gibi şu kalem
sevdayı baş tacı eder
sonra indirir dillere
arabeske düşer şiir


“Taze şarap gibisin hemşerim”
oldum dediğin yerde düş kırıklığı
iki hece ulandı mı birbirine
pişti sanıyorsun hece közleri
kırık kalpler sokağında varyete
çiçeklere akıl aşk tarlalarında
gözleri betim gökkuşağının
renklerinden pişer şiir


“Çerez gibi imzalıyorsun gözüm”
Antolojiden üst üste çeviri
kelime oyunu alıntılardan
fikri ucuz dejenere
kırık kalpler mezarlığı
düşüyor matbaa dizine
sonra her yer çer çöp
yerlere iniyor şiir


“Sahte gülüyorsun sanki”
geçici ömrün bağında
dipnotlardan düşen kopya
kavuşmaz oldu Mecnunlar
gözlere çekildi perde
sağanak yağmur çisesinde
tüm şairler yalnız öldü
koca şiir deryasında


“Okumuyorsun be kardeşim”
olmaz dudaksız Edipler
solumak var tüm geçmişi
havasını koklamak var
gezmek kültür dağlarında
toplamak var çiğdem çiçek
uzun kaldırımda emeğin
sonra meyvesini toplamak var


ellerimizden kayıp gidiyor heceler gün içinde kaç kelime katliamı yapıyoruz inci gibi
sıralarken hece boncuklarını dizelere şiir zor zanaat emeğin kollarında süzülüyor her daim

29.04.2010