Yarın belli olmaz, neler olacak?
Rabbim ağzımızda, tadı bozdurma
Kimler gitti, kimler kaldı, kalacak?
Alnımıza kötü, yazı yazdırma.

İnsanoğlu buya, alası içte
Aramaz kendini, yoklukta, hiçte
Gezer yükseklerde, tepede, uçta
Kasam, kesem, diye beni azdırma.

Dayılanıp; asıp, kesip, biçerim
Zevk-i sefa diye, serden geçerim
Hile, hurda, haram, yiyip içerim
Dipsiz kuyuları, bana kazdırma.

Sürüyü ovada, ekine saldım
Göz hakkı diyerek, bostana daldım
Fakir fukaradan, üç puan aldım
Boynu bükük yetim, başı ezdirme.

İçki, kumar, zina, girdi araya
Gönül bahçem döndü, köşke saraya
Sıratın üstünde, koyup sıraya
Cehennem narında, beni kızdırma.

Şerler kervanında, safa katıldım
Rüşvete, paraya, pula, satıldım
Fırsatı kollayıp, öne atıldım
Gururla, kibirle, beni gezdirme.

Ne olacak böyle, inatla diret
Nefsimi azarla, gözümü kör et
Şişedeki gibi, durmuyor meret
Köşe başlarında beni sızdırma.

Necati’m kim dedi, yatıp, uzan ye
At oltanı göle, balık, sazan ye
Alın teri kutsal; çalış, kazan ye
Kıtlıkla terbiye edip üzdürme.

Necati Ocakcı

Şiirin Hikayesi: Önce kendi nefsime..