Gali Tiğin öyle şaşkın bakarken
Ayçura hemen gerdi yayını
Fırlattı havaya indirdi kuşu
Gali Tiğin ona bakıp şaşmıştı
Vurulan kuş tam önüne düşmüştü
Ayçura gelip durdu önünde
“Niye bakıyorsun yabancı” dedi
Gali tiğin mahçup birazda şaşkın
“Ben avlanıyordum burada”dedi

Oradaki kızlar güldüler yine
Yerinden kalktı atıldı nine
“Oğlum adın ne senin”dedi usulca
“Gali Tiğin”dedi genç delikanlı
Nine tanımıştı delikanlıyı
Demek “Yuluğ Tiğin’in oğlusun”dedi
“Bu da kim biliyormusun ?
Babanın eski komutanlarından
Yabgu Beğ’in kızı Ayçura” dır
Yabgu beğ, yukarıdaki kutsal taşı koruyor

O sırada atlılar gelip durdular
İçlerinden biri attan inerek
“Nerdesin Gali Beğ kayboldun sandık
Şükür bulduk amma korkuttun bizi”dedi
Gali Tiğin Ayçura’nın gözüne baktı
Ve”Arkadaşlar siz dönebilirsiniz
Atam Yuluğ Tiğin’e söyleyin
Yabgu Beğ’in konuğuyum bu gece”

Burla Nine torunu Ayçura’ya dönüp
“Kızım duydun Gali Tiğin Misafirimiz
Haydi gidip babanla tanıştıralım”dedi
Buna en çok sevinen tabiî ki Ayçura idi
Eve vardıklarında onları
Yabgu beğ ile Akbörü hatun karşıladı
Yabgu elini delikanlının omzuna vurarak
“Gali beğ’imiz büyümüş ve buralara kadar
Ava gelmiş demek” dedi

O gece Yabgu Beğ Yuluğ Tiğin ile
Çinlilere karşı yaptıkları cenkleri
Arkadaşlıklarını anlattı durdu
Artık yaşlandığını,Hulin dağdaki
Kutsal kaya’yı koruduğunu söyledi
Yarın kutsal kaya’yı Ayçura sana
Gezdirsin dedi

Sabahı iple çekti iki genç
Birlikte çıktılar Hulin dağına
Kutsal kaya dedikleri parlak bir kaya
Dev bir kristaldi bu kutsal kaya
Güneş ışığıyla göz alıyordu
Birde baktılar ki akşam olmuştu
Nasılda geçmişti bilmeden zaman
(….devamı yarın….)
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz