4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
762
Okunma
I
devrilince şapkası
dağ gibi devrilirdi
sağ yanına
kahve ocağında
pazar yolunda
ışıltıları kaybolurdu kara gözlerinin
çivi gibi dikilirdi / çivi gibi
adım adım toprağa
kuş gibi hafifleyecek
bir dökebilse içini
pamuğa dönecek
akan sulara tutsa nasırlı ellerini
bir dert kemirir durur
bağlı bulur geceleri
bir dert ki kemirir
korkuları hayallerini
gün ışığına uyanır
üç parça can içinde
çalışır durur gün boyu
çalışır kan ter içinde
II
onu bulduklarında
keseri elindeydi
avuçları sımsıkı
şapkası yuvarlanmış
alnı gergin kaskatı
ömürsün be nazım usta
bu nasıl marangozluk
gökyüzüne geçer mi çatı
III
yağan yağmurlardı derdi
yağan kardı
kimseler anlamadı
kimseler bilmedi
kış geldi mi / küçülürdü ceketi
çekilirdi odanın en dibine
gözleri odun alevinde
önünde sigara paketi
01-04.08.1994 kırca - acıpayam