Serhat timde suruna iç düştüm
Yönüm yare doğru ki öylesine
Asıldı gözlerine o gördüğüm
Yönüm yare doğru sine sine


Ah dil!
Mümbit yarı nişane de
Biri yar…
Biri ah!…
Biri o diyar…
Kördüğümdü aşiyanın bağları
Serzenişti bir cilalı endama
Gülleri mor, kırmızı sevdası

Yakılmış küllerin esrarıdır can
Gülleri deste deste canım
Kokar dilinde en misler
Çakılır içe içe dilimde kökler
En güzel cuşu hengameler
Sönmedi dilimden süzülen harım
Ben gözlerimde çınar büyüttüm
Akasyalar kaldırımları süsler


Başımda lalelerin moru
Aklımın dimağında yanıkları
Çok nazenin bir bakışta saklı

Ey endamında huzur dolu tay
Beslen beslen ruhuna eyle firar
Bazen bir tımarla şahlan duyguya
Bazen yan çiz acıma giz bir sevdaya
Gizli gizli sadakat yolunda süz

Asi duygular sürer içimdeki duyguyu
Bir siyah incidir geçen giden zaman
Günü yol düşer, için için bahtiyar
Bir damla sığmaz kapattığın söz
Cihana yansam cihan sevda yoludur
Bir sığıntıdır içimde deli rüzgar
Bir kopar fırtına
Bir de dert toplar başta
Şimdi alemimde hilaller açıyor
Sen hey gidi düzde yıldızlarım!
Bezenmiş bir sevdayım
Yollar çiz!
Ayaklarım ters basar, düşüm ise giz


Sen aynadaki görüntü silin çık
Gördüm gerçeği;
Hayalimde ki düşten düş
Bir garip kümeyim beni yazda yaz
Şimdi uğrağındayım,
siminden süz, zerine yaz, yaz da yaz…

30-03-20101
Hayrettin