İş aş demeden, evde, Her gün çalışan,her yerde, Bağda,bahçede, tarlada, Yorulan bizim kadınlarımız...
Sokak ortasında bıçaklanan, Sevdiği tarafından vurulan, Hor görülen kadınlarımız, Onlarda bizim kadınlarımız...
Ar namus diyorlar, Kendilerini bilmiyorlar, Kadınları hem dövüyor,hem sövüyorlar, Buna da ata erkillik töre diyorlar...
Musa çağlar
evet onlar içimizden birileri ellerinde yazısız gerçekler ceplerinde hayalleri ile yolları aşınan kadınlarımız......GİZEMLİ YÜREK
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İş aş demeden, evde, Her gün çalışan,her yerde, Bağda,bahçede, tarlada, Yorulan bizim kadınlarımız...
Sokak ortasında bıçaklanan, Sevdiği tarafından vurulan, Hor görülen kadınlarımız, Onlarda bizim kadınlarımız...
Tebrik ederim değerli şair.Kadınların zorluklarını,emeklerini görmek,taktir etmek ve içtenlikle şiir yazmak alkışa değer.Harika bir eserdi.Yüreğinize,emeğinize sağlık.Saygılarımla..
ezilirler kadınlar çok ezilirler korkunç çarkları arasında eşitsizliğinde kapitalizmin gözleri yaşlı timsahlar gibi üzülürler düzenler düzülenlerin
Ben değerli dost kalemi kutluyorum bu güzel şiirinden dolayı... Bu güngü iktidar kadınlarımıza çarşaf geçirerek özgür yapmak istiyor.Güleriz ağlanacak halimize.Askere çuval geçirenler,kendileri saç ,sakal uzatıp kravat takarlarken,kadına türbanı,çarşafı hak görüyorlar.Dünya kadınlar arası yüzme yarışmasına çarşafla katılırlar artık.Eski bir arap geleneğini din kuralı yaptılar.Yazık!
Ar namus diyorlar, Kendilerini bilmiyorlar, Kadınları hem dövüyor,hem sövüyorlar, Buna da ata erkillik töre diyorlar.........dost kim kimi dövüyor bilinmez....yol kimde biter çözülmez...kutluyorum duyguları çok güzeldi ...sevgilerimle...
Kurtuluş Savaşı'nı nasıl kazandık? Kadınlarımız olmasaydı kazanabilir miydik? Kahraman vatan evlatlarını analar doğurmadı mı? Vatanımızı vatan yapan, yiğit aslanlar doğuran kadınlarımız değil mi? Kadın bir anadır, bacıdır, sevgilidir. Bizi biz yapan hakları ödenmeyen çiçeklerdir.Tüm kadınlarımıza saygılar sunuyorum.. Yeri gelmişken, küçük bir anıyı paylaşmak istedim sevgili dostum. Lütfen, tarihe mal olmuş bu anıyı herkes baştan sona okusun. Ben, tabir-i caizse, gözyaşları içinde okudum.
Sevgiyle kal benim aziz dostum.
SABİHA GÖKÇEN anlatıyor :
“Bir Köylü Kadın ve Atatürk”
Gazi Çiftliği’nde dolaşıp hava alırken oldukça yaşlı bir kadına rastladık. Atatürk attan inerek bu ihtiyar kadının yanına sokuldu;
- “Ne sahibiyim ne de bekçisiyim nine. Bu topraklar Türk milletinin malıdır. Buranın bekçisi de Türk milletinin kendisidir. Şimdi sen nereden gelip nereye gittiğini söyleyecek misin?”
Kadın başını salladı;
- “Tabii söyleyecem beyim, ben Sincan'ın köylerindenim bey, otun güç bittiği, atın geç yetişdiği kavruk köylerinden birindenim. Bizim mıhtar bana bilet aldı trene bindirdi, kodum Angara' ya geldim.
- “Muhtar niçin Ankara'ya gönderdi seni?”
- “Gazi Paşamızı görmem için. Başını pek ağrıttım da.... Benim iki oğlum gavur harbinde şehit düştü. Memleketi gavurdan kurtaran kişiyi bir kez görmeden ölmeyeyim diye hep dua ettim durdum. Rüyalarıma girdi Gazi Paşa. Ben de gün demeyip mıhtara anlatınca, o da bana bilet alıverip saldı Angara’ ya, giceleyin geldimdi. Yolu neyi de bilemediğimden işte agşamdan belli böyle kendimi ordan oraya vurup duruyom bey.”
- “Senin Gazi Paşa' dan başka bir isteğin var mı?”
Kadının birden yüzü sertleşti.
- “Tövbe de bey tövbe de! Daha ne isteyebilirim ki... O, bizim vatanımızı kurtardı. Bizi düşmanın elinden kurtardı. Şehitlerimizin mezarlarını onlara çiğnetmedi daha ne isteyebilirim ondan? Onun sayesinde şimdi istediğimiz gibi yaşıyoruz. Şunun bunun gavur dölünün köpeği olmaktan onun sayesinde kurtulmadık mı? Buralara bir defa yüzünü görmek, ona sağ ol paşam! Demek için düştüm. Onu görmeden ölürsem gözlerim açık gidecek. Sen efendi bir adama benziyon, bana bir yardım edive de Gazi Paşayı bulacağım yeri deyive.”
Atatürk'ün gözleri dolu dolu olmuştu, çok duygulandığı her halinden belliydi. Bana dönerek;
- “Görüyorsun ya Gökçen, işte bu bizim insanımızdır... Benim köylüm, benim vefalı Türk anamdır bu.
Attan indim. Yaşlı kadının elini tuttum;
- “Anacığım” dedim, “sen gökte aradığını yerde buldun, rüyalarını süsleyen, seni buralara kadar koşturan Gazi Paşa yani Atatürk iste karşında duruyor.”
Köylü kadın bu sözleri duyunca şaşkına döndü. Elindeki değneği yere fırlatıp, Atatürk'ün ellerine sarıldı. Görülecek bir manzaraydı bu. İkisi de ağlıyordu. İki Türk insanı biri kurtarıcı, biri kurtarılan, ana oğul gibi sarmaş dolaş ağlıyorlardı. Yaşlı kadın belki on defa öptü Ata' nın ellerini. Ata da onun ellerini öptü. Sonra heybesinden küçük bir paket çıkarttı. Daha doğrusu beze sarılmış bir köy peyniri. Bunu Atatürk'e uzattı;
- “Tek ineğimin sütünden kendi ellerimle yaptım Gazi Paşa, bunu sana hediye getirdim. Seversen gene yapıp getiririm.”
Paşa hemen orada bezi açıp peyniri yedi. Çok beğendiğini söyledi. Sonra birlikte köşke kadar gittik. Oradakilere şu emri verdi;
- “Bu anamızı alın burada iki gün konuk edin. Sonra köyüne götürün. Giderken de kendisine üç inek verin benim armağanım olsun.”
Kaynak: Mustafa Bilge Işıktürk Mustafa Kemal Nasıl "Atatürk" Oldu.
yaşanmamış aşkların şairi tarafından 4/12/2010 5:32:06 PM zamanında düzenlenmiştir.
Teşekkürler sevgili dostum. Etkili yorum olarak seçmiş olduğun bu nacizane bilgi paylaşımımın değeri aslında hiç bir değerle ölçülemez. Ben, bu anlamlı anıyı çok ETKİLİ ve yapıcı buldum. Düzeltme yapmamın sebebi, kaynağını yazmayı unuttuğumdandır.Kaynağını da ekledim ki, şimdi kimse bu anlamlı anıyı MASAL sanmasın.
İşte böyle kurtuldu vatanımız. İşte bizim insanımız. Duygusal, samimi, içten ve yapmacaksız.
İbret-i alem için bu tür anılar okunmalı. Çağdaş nesil okumalı ve bilmeli ki, vatanımızı vatan yapan işte kahraman ecdadımızı doğuran asil TÜRK KADINLARIDIR. Ata'mızı da sonuçta bir ANA doğurmadı mı??
Teşekkürler sevgili dostum. Etkili yorum olarak seçmiş olduğun bu nacizane bilgi paylaşımımın değeri aslında hiç bir değerle ölçülemez. Ben, bu anlamlı anıyı çok ETKİLİ ve yapıcı buldum. Düzeltme yapmamın sebebi, kaynağını yazmayı unuttuğumdandır.Kaynağını da ekledim ki, şimdi kimse bu anlamlı anıyı MASAL sanmasın.
İşte böyle kurtuldu vatanımız. İşte bizim insanımız. Duygusal, samimi, içten ve yapmacaksız.
İbret-i alem için bu tür anılar okunmalı. Çağdaş nesil okumalı ve bilmeli ki, vatanımızı vatan yapan işte kahraman ecdadımızı doğuran asil TÜRK KADINLARIDIR. Ata'mızı da sonuçta bir ANA doğurmadı mı??
Sokak ortasında bıçaklanan, Sevdiği tarafından vurulan, Hor görülen kadınlarımız, Onlarda bizim kadınlarımız...
Ar namus diyorlar, Kendilerini bilmiyorlar, Kadınları hem dövüyor,hem sövüyorlar, Buna da ata erkillik töre diyorlar... Çok doğru yazmışsınız kadınlara tapılan eziyet cefa son bulmalı kutlarım,selamlar.
İş aş demeden, evde, Her gün çalışan,her yerde, Bağda,bahçede, tarlada, Yorulan bizim kadınlarımız...
Sokak ortasında bıçaklanan, Sevdiği tarafından vurulan, Hor görülen kadınlarımız, Onlarda bizim kadınlarımız degerli şairim şiiriniz çok güzel olmus dizeleri kaleminiz daim olsun saygılarımla...
İş aş demeden, evde, Her gün çalışan,her yerde, Bağda,bahçede, tarlada, Yorulan bizim kadınlarımız...
Sokak ortasında bıçaklanan, Sevdiği tarafından vurulan, Hor görülen kadınlarımız, Onlarda bizim kadınlarımız...
Ar namus diyorlar, Kendilerini bilmiyorlar, Kadınları hem dövüyor,hem sövüyorlar, Buna da ata erkillik töre diyorlar... Çok nefis şiirniz kutladım selamla gönül dostum
Ar namus diyorlar, Kendilerini bilmiyorlar, Kadınları hem dövüyor,hem sövüyorlar, Buna da ata erkillik töre diyorlar... Nefis şiirnizi kutladım selamla dost şair.Var olsun yüreğin
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.