3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1034
Okunma

Şeytan öptüğünden beri dudağımdan
aşka inancım kalmadı.
bedenlere ruh giydirip
sevda yaptık yokluğu.
içinde bir dünya saklayan aynaya her baktığımızda
bulduk doğruyu.
bildik yanlışı hep
sevdik acıyı..
susup kaldık.
Üç dediğimde kayboldu
içimdeki çocuk
çocuğu ağlatıp büyüttüm
ne diye? ...
Bir tene hapsolsun ömür bitene kadar,
gidene bitti diyebilsin
bir nefes alıp verene kadar...
bir de ne var elimde
yürek kanadığında dindirecek?
Sığındığımız her limana umut dedik
umutsuzluk olmuşken adı denizin
umutsuzluk çarptıkça umutlara
bedenlere giydirdiğimiz ruhlara sarıldık
gemiler yaptık yıkıp geçmek için
umutsuzluğun diğer kıyılarına
umutlara...
Yelken yaptım acıyı
körüklesin ateşimi diye
sonra şeytan gelip korsanca
çengelini taktı boğazıma
öptü dudağımdan uzunca...
yitirdim inancımı yaşattığım ruhlara!
oturup hazinemizi saydık
çaldıklarımızı, benliklerini kaybedenlerden,
oturup içtik, içip güldük aptalca.
kalın ensesi vardı
tek seferde kesebileceğim türden
yattı dizlerime ensesinde cehennem dövmesiyle
şeytan diyip geçmemiştim ama
o da yenik düştü ölümün kardeşine
rüyadaydı, yedi renkli bahçede...
kılıcıma uzanıp kestim boynunu zalimce
tek renk oldu, umut... umutsuzluk...
tenim silindi şeffaf oldum..
kayboldum...
bembeyaz gecede kör eden gözleri
alabildiğine ak, alabildiğine yok oldum...
yitirdim inancımı yaşattığım ruhlara...
Stowaway
5.0
100% (2)