Hele bir bak eserine nettin sen
Diken olup yüreğime battın sen
Yeter artık gözlerimde tüttün sen
Hasretinden ölüyorum bil gayrı

Ne olursun yaralarım kaşıma
Bu sebeple vuruyorum döşüme
Soğuk bir masada ben bir başıma
Saçlarımı yoluyorum bil gayrı

Nasılda bağlandım körü körüne
Ferhat yanmadı mı böyle şirine
Sevmesem bile ben,başka birine
Yüreğimi bölüyorum bil gayrı

Umut bekliyorum sesten nidadan
Usandırdın beni nazdan,edâdan
Ben,senin yerine şimdi  Hüdâ’dan
Başkasını diliyorum bil gayrı

O taşlara vurup vurup başını
Saramazsın yara olan döşünü
Sen kendin sil gözlerinin yaşını
Bak burnumdan soluyorum bil gayrı

Yapar mıyım bundan sonra yâdını
Diledim Mevlâ’dan al muradını
Dudağımdan düşmez olan adını
Hafızamdan siliyorum bil gayrı

Ah,beddua geldi gitti dilime
Oysa mutluluğum tek bir kelime
Beni şeyda eden garip halime
Kahkahayla gülüyorum bil gayrı

Yıldızımı arıyorum göklerde
Zavallı yüreğim hala şoklarda
Sessiz loş odamda taş plaklarda
Şarkıları çalıyorum bil gayrı

Lüzumsuz dileğin olmalı Hâk’tan
Aşk ile kuşattı var etti yoktan
Sevgi sözcüğünü unuttum çoktan
Sevda ipin salıyorum bil gayrı

Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
ŞEYDA:1-Deli,mecnun             
2-Sevdiği yüzünden aklını yitiren