büyüdüğümüz kundağın ninnileriydi
bize ateşi çaldıran
dolunayın romantizminde en uzak yıldızlara yolculuğu yaptıran
var oluşumuzu öğrendik
anlamımızı öğrendik bizdek önceki pirlerimizden
yunustan aşkı sevdayı
bedrettinden kavgayı
pirimiz sultanımızdan hep birlikte türkü olmayı
uzak yıldızlardan getirdik
biz ateşi ... tanrıların ışıklı arabalarıyla
yedi sevabın içinde yakıp yüreklerimizi
ruhlarımızdan yeni resimler yaptık
suya çizdik ebrular gibi
ve çoşturduk ruhlarımızı
sevapların erdemiyle
aynı yürek olup benzeştik
aynı yolda yan yana
aynı bacakta bir çift ayakkabıydık adeta
biz ateşi.......



ve artık minnetsiz yürüyoruz
tanıyoruz günahları
bizi yok etmek isteyen şeytanı
yüreklerimizi sevda kaplamalı zırhlarla donattık
artık sözün sürgünleriyiz
sevdalarımızıda kervana koyduk
ve minnetsiz yürüyoruz
sana bakmak suya bakmak
yüce dağların doruklarındaki güven
ormanların kardeşliği
kıyıların saadeti
dolunayın romantizmi
bir kangalın sadakati
ve kundağında büyüdüğümüz niniler


ve artık minnetsiz yürüyoruz
!!yer yüzü aşkın yüzü oluncaya dek!!



bahçemdeki lalelerin dallarınana
gölgelerini asamamayanlar!!!
ve şebneblerini gölgelerine bırakamayanlar!!!
aklını rüzgara savuramayanlar!!!
benden önce söylenmişlere inananlar!!!
su gibi kapımı duru çalamayanlar!!!
bizi bilmeyen yaralarını dağlamayanlar!!!
düşlerini bize saklamayanlar!!!
ve diken üstünde yürümemiş dillere!!!
ve acı tadıyla fedakarlığı
yutgunmamış ve kahrınzehirini ağır ağır çekmemiş çekmemişruhlara!!!
ateşi bilmeyen dillere!!
teslim olanlar
mecnuna eşbir yazgıya
sokak lambasını seçen



ve ninnileriyle
kundağıda büyüdüğümüz
anadolu uğruna
artık usta demişki
gelmesinler bizimle yola
evinde ağlayanlarının yükünü
omuzunda ağır bir zincir gibi taşıyanlar
düşmesinler bizimle yola kendi kabuğunda yaşayanlar


artık ne dolunay
nede su
kirlenmesin
has1402 dolunay vakti