YOLCULUK

İğnenin deliğini tünel gibi uzatmış,
“İplik gibi incel de, geç git” diyor buradan.
Baştan sona dikenli, üstelikte tuz atmış,
Yaramı azdırmaktan zevk alıyor yaradan.

Hiç ışık görünmüyor tünelin başındayım,
Geri dönemem artık, Cehennem arkamızda.
Ömrüm kifayet etmez, altmış dört yaşındayım,
Yanık kan kokusu var yırtılmış hırkamızda.

Can kuşuna bu beden daha da ağırlaştı,
Üstelikte üstüne muhannet yükü binmiş.
Ruhlar aç, gözler kör, kulaklar sağırlaştı,
Çarşı Pazar her yere mihnet kokusu sinmiş.

Eller gülüp oynarken, beni böyle yormasan,
İşlediğim günahlar affından daha çok mu?
Neyini eksiltirim? Hesap kitap sormasan,
Bu zorlu yolculuğun kolay bir yolu yok mu?

Artık gücüm kalmadı, gittikçe tekliyorum,
Nerde nasıl ne zaman yıkılıp kalacağım?
Uzattım ellerimi tutmanı bekliyorum,
Ellere bırakmazsan huzura dalacağım.


***Hiçbir şey için geç değildir. Anlamlı bir an, koskocaman bir zamandır.
***Elbet el açılan, en büyük ve af edici olan, her şeyin sahibi yaratandır.
<<<<<<<<<<<<>>>>>>>>>>>>>>
***Şiirinizde dillendirdiğiniz duygular
***Dilerim ki çoklarımıza ışık olurlar.*** SAYGILARIMLA...

İNANIN ELEŞTİRİ BİLE YAPAMIYORUM YÜREĞİM DONDU BU NASIL BİR SERZENİŞ BÖYLE RABBİM YÜREĞİNİZDEN İMANI EKSİK ETMESİN SAĞLIK DOLU YAŞAM DİLEĞİYLE SAYGILAR

Kimin nezaman nasıl gideceği bilinmez
sorgu sual hesapta seçim hakkı verilmez
Kimini nerelere koyacağı bilinmez
Allah diyen yüreklere Rabbim yüz çevirmez

Vuslat

Allah sağlıklı ömür, imanlı ölüm niyetine göre ebedi hayat versim
Mustafa abim şiirinde çok güzeldi
saygım sonsuz