1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1326
Okunma

Dinmez
Efkârın seni andıkça
Bir ömür ruhumun figanını
Anlamadan yaşadığım karşıma çıkınca
Kalbimle dertli olduğumu hatırladıkça,
Her umuda hesapsız kanıp yol da kalınca
Nefes yetmiyor söz söylemeye, gönlüm
Elvermiyor mahcubiyetin anbean artmasına
Nasıl bir
Mükellefiyet içindeydim
Aklını bilen, fikreden,
Keyfiyet süren,
Emanetiyle nefeslenendim
Zafiyetlerin birliğinde,
Heveslerin dirliğinde merak eder,
Nefsimi öncelerdim
Her işimi bu minval üzere
Nizama koyar, güç ve nüfus için
Yarışırdım, bilemedim
Kimi gördümse
Merakına girerdim
Her haline vakıf olmak için
Vakit geçirirdim, usul ve adap bilmezdim
Suç işleme özgürlüğüm var diye geçinirdim,
Her suçun vebalinden habersizdim
Eza vermenin bazen emele uğraşmak için
Gerekli der, bu istikamette fetva verirdim
Akait ve
Muamelattan nasipsizdim
Ne derleri önceleyerek,
Utanmamak adına güya gayret ederdim
Nasıl bir nefestim,
Neden bu kadar hakikatimden uzak
Bir haldeydim, hederdim
Neyi ne kadar hakkıyla bildim,
Ruhumun lisanıyla bütünleştim,
Niye önemsemedim
Günün
Mübarekleşmesi derdim
İnananların bir telaş içinde
Gayret etmelerine nazar ederdim
Cemaatin dikkatsizliğini, bin bir türlü
Kokuların iticiliğini öne sürerdim
Yardım toplamak için palazlanmalarına
Çok kızardım, fırsatçılar derdim
Kul olduğumu
Hakkıyla düşünmezdim
Sanki taahhüt edilen
Bir lahzanın içindeydim,
Ne kadar sefildim
Hor ve hakir görmeyi
Mahir bir şekilde yerine getirirdim,
Yargılamayı severdim
Mahkûm olmayı kendime
Hiç yediremezdim, bin bir bahaneyle
O halden sıyrılmak isterdim
Mustafa Cilasun