Şu son yüz yıl haklının garip olduğu yıllar
Bu dünya işte böyle, yollar iniş çıkışlı.
Ümmeti Muhammed’in, yanıp solduğu yıllar
Bazen bahar bazen yaz, sonbaharlı ve kışlı
Bu dünya işte böyle, yollar iniş çıkışlı…


İslam’ın başı gitti kanatları kırıldı
Her uzvu parça-parça bölümlere ayrıldı
Cümle küfrün kınından kılıçları sıyrıldı
Lazım önder bir yiğit, keskin kartal bakışlı
Bu dünya işte böyle, yollar iniş çıkışlı…


İki cihan savaşı yaşandı elli yılda
Koca devletler çöktü taşındı elli yılda
Milyonlar heba oldu aşındı elli yılda
Sofralardaki zehir artık şeker nakışlı
Bu dünya işte böyle, yollar iniş çıkışlı…


Adı üstünde ahır, ahır zaman hâsılı
Surun meşhur borusu, göz önünde asılı
Dünyamızın ömründe, yaşarız son fasıl’ı
Kirli akan ırmaklar, hanelere akışlı
Bu dünya işte böyle, yollar iniş çıkışlı…


Cadde sokak sarılmış, tehlike çan çalıyor
Zulümât katmer-katmer, ruhumuzu yalıyor
Her fırsatta öcünü, nurumuzdan alıyor
Şimdi toparlanmak zor yollar sarp ve yokuşlu
Bu dünya işte böyle, yollar iniş çıkışlı…


Garibî gayet mahzun, ama ümitsiz değil
Bir şansımız daha var, neşter yiyor baş siğil
Duy sesimi can dostum kulak ver hele eğil
Ahır zamanın küfrü, sineleri yakışlı
Bu dünya işte böyle, yollar iniş çıkışlı…



Garibî-Salih Yıldız………21.01.2010


Dostların düşündükleri!


Türlü türlü felaket görülür oldu sıkça
Dinsizlikten türedi her türlü zulüm çokça
Secde eder melekler ademoğlu azdıkça
Tutmaz freni nefsin şeytanından çekişli
Bu dünya işte böyle, yollar iniş çıkışlı…______gri gölge


Ey nezaket yoksulu bu mudur senin görgün
Bu katmerli cehalet ancak tahsille mümkün
İman beyaz noktadır kalpte karardığı gün
Dilden küfür sökülmez çifter çifter dikişli
Bu dünya işte böyle yollar iniş çıkışlı............Mehmet ÖZDEMİR




zaman kötü de olsa, iyiler de yok değil,
herkes mutlu umutlu, kimse karnı tok değil,
sona yaklaştı gemi, zamanımız çok değil,
kimseler memnun değil, yaşamaktan bıkışlı
Bu dünya işte böyle, yollar iniş çıkışlı….............yunusi



.