4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1565
Okunma

Trakya’yı fare basmış, muzdarip olmuş çiftçiler;
Tek bir çare bulamamış, aciz kalmışlar bekçiler.
Hüsmen ağa düşmüş yola, haber salmış sağa sola;
Kendisi de boş durmamış, koşturmuş vermemiş mola.
Vardığı her cemiyette, dökmüş derdini ortaya;
Hatta çare olur diye koşmuş gitmiş sigortaya.
Aval, aval dolaşırken, birisi bir fikir vermiş;
Ağamızın şuh gönlünde, tarifsiz umut yeşermiş;
Demiş ki bak beni dinle, yakala bir güzel fare;
Hapset onu ve aç bırak, olsun gönlü pare, pare;
Bir başkasını vur öldür, azar, azar at önüne;
Bak nasıl düşman oluyor, o neslinin bütününe.
Öyle yapmış hüsmen ağa, yetiştirmiş birkaç tane;
Salmış bağa ve bahçeye, hayretinden demiş ane!
Bunlar bizim kavim diye, gale almayan fareler;
Yem olmuşlar teker, teker, mankurtlara bîçareler.
Kısa zaman sonra bağda, muzır bir mahlûk kalmamış;
Ambarlardan buğdayları, sinsi düşmanlar çalmamış.
Ey insan gör büyük düşman, kendi içinden türeyen;
İçi başka dışı başka, gayet sinsice yürüyen!
Onun için münafığın, yeri cehennemin dibi;
Onun için ikiyüzlü, tıpkı ebucehil gibi.
Onun için Türkiye de, durum görünenden vahim;
Ne dost belli nede düşman, kaplamış her yanı vehim!..
Garibî-Salih Yıldız………30.01.2010
.
5.0
100% (1)