Girince derinlere unutursun tasanı,
Derd-ü gama etmezsin düçar, ayak basanı,
Bağrında yetişen Şehit Kınalı Hasan’ı,
Gülü gülşende misk-i amber yayarsın çamlığım.

Bağrındaki talim eden askeri, polisi,
Emrine verilmiş koskoca Yozgat valisi,
Müptela olmuş sana bozok ahalisi,
Şairlere ilham, aşığa destansın çamlığım.

Zümrütü yeşil gerdanlık Yozgat’ın boynunda,
Hakkın dostları yatar bağ-ı canan koynunda,
Derd-i firavan deva bulur canım suyunda,
Eksilmesin ab-ı hayatın çağlasın çamlığım.

Ormanı olmayan yerler ibreti viranedir,
Çamlığım türkülerde ağıtlarda teranedir,
Yurdumda millilikte öncüdür efsanedir,
Şairlerin sözünde sen varsın gelin çamlığım.

Ahmet Efendi yatar eteğinde düzünde,
Nida Tüfekçi’nin hem sazında hem sözünde,
Sürme oldun Eminelerin ela gözünde,
Sürmelileri barındıransın canım çamlığım.

Yanmasın ateşler tütmesin ardında tütün,
Eksilmesin boranın dumanın coşkun tipin,
Tertemiz havasından bir nebzede siz yutun,
Hasta ciğerlerin dermanısın benim çamlığım.

Koruyalım şirin beldenin can ormanını,
Unutmayalım Sultan Fatih’in fermanını,
Çamlıkta oluşturalım gönül harmanını,
Gönülde taht-ı revan kuransın serin çamlığım.

Kıvrım kıvrım yollar gider çamlık yokuşundan,
Özenip işlemiş Mevlam kudret nakışından,
Hastanede hastanın hüzünlü bakışından,
Dalların sallanır hüzünlü ağlarsın çamlığım.

Havalan dertli turnam yücelerden havalan,
Bozok yaylasınıda eyleyesin cevelan,
Getir eşini Yozgat Çamlığında yuvalan,
Turnalar yuvası yiğit yatağısın çamlığım.

Sözüm size dört bir yandan gelen kafileler,
İçilmesin içkiler kırılsın peymaneler,
Hoş olsun muhabbetin yıkılsın meyhaneler,
Gönlü yanmış aşıkların otağısın çamlığım.

Nevbaharda esmiş yellerin karın erimiş
Mor sümbül sarı çiğdem her yanın bürümüş,
Çağlayan suyun dereden vadiye yürümüş
Sevgi menbası gönüller bağısın çamlığım

Nohutlu babadan eyledim çamlığı seyran
Dil –dade misali oldum yeşiline hayran
Düğünler seninle seninle hoş olur bayram
Buselik makamında söylenen şarkısın çamlığım.

Müptelayım ol fidanına tomurcuğuna
Kanatlansa gönlüm konar senin kucağına
Bir nefes, bin sıhhat Anadolu çocuğuna,
Bağ –ı canan yüzümüzün akısın çamlığım.

Mahzun Yozgat’ım sensiz olur harab-ı abad,
Nevbahar da dile gelir bağrındaki nebat,
Cevelan eyler kuytu köşelerinde NİHAT ,
Öldüğümü duyunca sende ağlarsın çamlığım.

YOZGAT---Koçaklı Nihat ARSLAN