3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
938
Okunma
yaşamın parıltılı ışığıyla görüldü gerçek
herkesin geçtiği yerlerden geçti
yağmur yağıyordu pes etmedi arttı giderek
kara bulut inmişti şehre öğle üzeri
ezan sesi duyulmalıydı bu vakit
ve protestan klisesinin çifte çanları
telgraf tellerinden uçuştu güvercinler
dindarlar kendi güzergahlarına gittiler
bu vakit o vakitti
bir kan gibi dolaştı içinde kini
yağmur durur gibi gerildi birden
dili dişiyle uğraşıyordu,döndü
üç kızıl bulut patladı geçti bedenden
bu vakit o vakitti
kan gibi boşaldı içinden kini
mor kırmızı kan ,dolaştı yağmur suyuyla.