3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1179
Okunma

yalnızlığın ustası oldun alışamasanda
hüküm aldığın mahkemelere sözlerin bitti
son kelamlarını duyar gibiyim sürgünde
merak etmeyin üzülmüyorum
ölsem yada yaşasamda
tek derdim
doyamadığım toprağımın kokusuydu
işte sonunda oldu
alaca karanlıkta gömüldü mezarım moskovada
umut yelkenin açıldı belki yoksun şimdi
enginlere büründü şafak vakitlerin
kırıldı parçalandı emek verdiğin sözlerin
nerdesin nazım
alamadık seni ağlarken yabancı gördüğün yerden
özlemin kaldı pirayende
biliyorum sana göre dünyanın en güzel kadınıydı
gözleri belki cennetti
elleri kadifesinde ki mor menekşeydi
mektuplarına dökerdin hasretliğini
kelimelerine dokunurken sanki onun teniydi
yürek sesini anlamadılar
kaç kere anlatsanda vatan sevdanlığını
anlamadılar üstadım
kapandı üstüne demir parmaklıklar
biliyorsun dimi as olan yürek sesindir
bunu sen demiştin satırlarında
hayatı sevmeyi
satmak değilde kalkındırmayı ülkeni
şimdi ansakta seni geri dönüşü olmuyor zamanın
ah be nazım
pirayen zengin sevdanla öldü yurdunda.........
Geldi dört güvercin
Suda yıkanmak için
Su mapushane yalağındaydı
Ve güneş
Güvercinlerin
Gözünde,kanadında,kırmızı ayağındaydı
Girdi döt güvercin
Yıkanmak için
Suyun içine
Ve kederli toprakta dört insan
Baktı dört güvercine
Güvercinler hep beraber
Güneşi taşıyıp kırmızı ayaklarında
Uçabilirler
Durdurmaz onları demir ve duvar
Güvercinlerin yumuşak kanatları var
Ve kanatlar
Şimdi burda,damın üzerinde
İnsanların kanatları yok
İnsanların kanatları yüreklerinde
Dört güvercin
Güneşe varmak için
Yıkandı,uçtu sudan
NAZIM HİKMET RAN
5.0
100% (3)