Kil tablet üstüne yazdım adını
Sevdayı nakşeden nakkaşlar gibi
Ey Sina çölünün mahzun kadını
Tutuldum ağına ökkeşler gibi

Ağzımda nefesim lisanım sensin
Rabbin hediyesi ihsanım sensin
Sözümün lehçesi aksanım sensin
Ezelden belliydin ekkeşler gibi

Aklımı aldığın devranelerde
Hortumda,girdapta,pervanelerde
Şimdi dolanırım viranelerde
Ölüm habercisi baykuşlar gibi

Bu sevda önünde ne idi mani
Şu benim aşkımdan olsaydın kani
Şelale yüksekten iner ya hani
İnsana haz veren akışlar gibi

Ne yapsan fayda yok kalmadı hayrı
Bakarım kenardan hoş değil seyri
Bu aşk’ın elinden yoruldum gayrı
Tırmanış imkansız yokuşlar gibi

Huzurlu sabahın her seherinde
İrem kokusunun her seferinde
Kızıl gül sevdanın ilk baharında
Saçına çiçekler takışı gibi

Lüzumsuz yetmez mi hâla çektiğin
Acıdan kahrolup nâra attığın
Hasret çöllerine çekip gittiğin
Alıcı kuşların bakışı gibi

Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz

ETEK YAZILARI
KİL TABLET:Kil’in üzerine yazı yazılıp fırında pişirilmesi
MAHZUN:Üzgün
NAKŞ:Biş şey üzerine silinmeyecek şekilde oyarak kazımak,yerleştirmek
NAKKAŞ: Nakşeden,o işi yapan kimse
SİNA:Arap yarımadasında çöl
ÖKKEŞ:Erkek örümcek
HÂLDİVAN:Yorgun-bitkin düşme
LİSAN: Dil
İHSAN:Lutfedilen,verilen
AKSAN:Aynı dilin farklı biçimde kunuşulması
EKKEŞ: Yaşından büyük kişilerin bildiğini bilen, bilgiç (çocuk için).
DEVRANE:Zaman,yazgı,talih
HORTUM:Yerden,sudan dönerek yükselen harekenli esinti,güç
GİRDAP:Suda oluşan,aşağıdaki oyuğu doğru çeken döngü
PERVANE:Elektrik yada rüzgar gücüyle çalışan dönen şey
VİRANE:Yıkık,dökük yer
KANİ:Kanmış,inanmış
SEYRİ:Gidişi,devamlılığı