Bir tatil sabahında erkenden çıktık yola
Durmadan gittik gölcükte verdik mola
Nefis bir mesire yeri kapı parası parola
Bazlamaç arası kaşarları afiyetle yedik
Veznedar cemalin eline sağlık dedik
Nihayet kuşluk vaktinde geldik göle
Allahım bu ne güzellik ne enfes bir manzara
Öğlen geçmek üzere baya da acıkmışız bu ara
Atmışız köfteleri tavukları mangala
Mangalların başında vergi müdürü muhasebe şefi
Yapıyoruz hep birlikte piknik keyfi
Hanımlar salatayı güzel yapmışlar hani
Şöyle bakınca hiç eksiğimiz yok yani
Doydukca içiyoruz çeşmedeki soğuk sudan
Bakıyoruz göle capcanlı sanki uyanmış uykudan
Gözlerimiz gölün güzelliğine doydu
Ciğerlerimiz tertemiz oksijenle doldu
Tıka basa yedi çoluk çocuk her şey boldu
İsteyen ata bindi akına gider gibi
Çok derin bu göl görünmüyor dibi
Bazısı da gölün etrafında yürüdüler piyade
Gölgede çaylar içildi daha ziyade
Semaverin başında ayşe hanım vardı
Etrafını çay sevenler sardı
Güneşin ışığı vurunca bardaklara
Çay içmenin zevki daha başkaydı
Derken resimler çekildi topluca tek tük
Anlayacağınız çok rahattık kurtları döktük
Abantta artık sezonun sonuydu
Gölün bazı yerleri nilüferlerle doluydu
Burası köroğlu diyarı boluydu
Yakamozlar ve gök kuşağı
Anlatmak zor yaşamak lazım
Dikkatimi çeken bazı tepeler çıplaktı
Bu bana fakir insanları hatırlattı

28.09.2006 KASTAMONU