6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2060
Okunma

İdamına sevinen Sokrat’ta benim
güneşe sevdalı Diyojen’de.
Bâdesiz seri hoş Hayyam’ım tanırsın.
Mevlâna’yı yakıp tutuşturan Tebrîz güneşiyim
Şems diye bildikleri, kırk parça edip kuyuya tıktıklarıyım işte.
Milim milim yüzüldükten sonra sırtıma vurup derilerimi
yedi kapıdan çıkan Nesimî’yim ben.
Pîr sultanım, kellemi alsalar dediğime demedim demem
Yunus’a düz odun toplatan Taptuk Emre’yim onca yıl yıl.
Kemâle ermemiş paşalara kan kusturan şâirim, Eşref’im
Zengin sofrasına değil, su içen eşeğe ıslık çalan neyzen Tevfik’im ben.
Varna’dan gemilerle selâm yollayan Nâzım’da benim
Malatya zindanlarında beyni kavrulan Necip Fâzıl’da.
Beş parasız İstanbul’u arşınlayan Orhan Veli’de benim
hasta yatağında memleket türküleri söyleyen Ruhi Su ustada.
Şeriatı, tarikatı geçmişim çoktan, hakikâte sevdâlı ve marifete tâlip
onuncu köyün muhtarı da benim, efesi de, delisi de.
Sonumu hayreylesin Mevlâm, bir garip âdem
Neyzen Muharrem’im ben işte…
11.13 – 11 Aralık 2009
İstanbul
Almanya’da yaşayan
Arzu Bozkurt hanımefendiye
hediyemdir…